
vehüm `alâ mâ yef`alûne bilmü'minîne şühûd.
Türkçe:
Ve hepsi, müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
İngilizce:
And they witnessed (all) that they were doing against the Believers.
Fransızca:
ils étaient ainsi témoins de ce qu'ils faisaient des croyants,
Almanca:
und sie sind über das, was sie mit den Mumin machen, Zeugen.
Rusça:
будучи свидетелями того, что творят с верующими.
Arapça:
وَهُمْ عَلَىٰ مَا يَفْعَلُونَ بِالْمُؤْمِنِينَ شُهُودٌ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
Diyanet Vakfı:
Müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı.
