
inne hâülâi yüḥibbûne-l`âcilete veyeẕerûne verâehüm yevmen ŝeḳîlâ.
Arapça:
إِنَّ هَٰؤُلَاءِ يُحِبُّونَ الْعَاجِلَةَ وَيَذَرُونَ وَرَاءَهُمْ يَوْمًا ثَقِيلًا
Türkçe:
Bunlar, hemen gelecek olanı seviyorlar da ötelerindeki zorlu bir günü ihmal ediyorlar.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Çünkü onlar bu dünyayı seviyorlar ve önlerindeki ağır bir günü arkaya atıyorlar.
Diyanet Vakfı:
Şu insanlar, çarçabuk geçen dünyayı seviyorlar da önlerindeki çetin bir günü (ahireti) ihmal ediyorlar.
İngilizce:
As to these, they love the fleeting life, and put away behind them a Day (that will be) hard.
Fransızca:
Ces gens-là aiment [la vie] éphémère (la vie sur terre) et laissent derrière eux un jour bien lourd [le jour du Jugement].
Almanca:
Gewiß, diese lieben das Gegenwärtige und hinter sich lassen sie unbeachtet einen schweren Tag.
Rusça:
Воистину, эти любят жизнь ближнюю и оставляют позади себя Тяжкий день.
Açıklama:
