Nuzul 546

 
00:00

em lehüm neṣîbüm mine-lmülki feiẕel lâ yü'tûne-nnâse neḳîrâ.

Arapça:

أَمْ لَهُمْ نَصِيبٌ مِّنَ الْمُلْكِ فَإِذًا لَّا يُؤْتُونَ النَّاسَ نَقِيرًا

Türkçe:

Yoksa mülkten/yönetimden bir nasipleri mi var? Eğer öyle olsa, insanlara bir çekirdek bile vermezler.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Yoksa onların mülkten bir payı mı vardır. Eğer öyle olsaydı, insanlara bir çekirdeğin zerresini bile vermezlerdi.

Diyanet Vakfı:

Yoksa onların mülkten (hükümranlıktan) bir nasipleri mi var? Öyle olsaydı insanlara çekirdek filizi (kadar bir şey bile) vermezlerdi.

İngilizce:

Have they a share in dominion or power? Behold, they give not a farthing to their fellow-men?

Fransızca:

Possèdent-ils une partie du pouvoir ? Ils ne donneraient donc rien aux gens, fût-ce le creux d'un noyau de datte .

Almanca:

Oder würden sie vielleicht Anteil an der Herrschaft (ALLAHs) besitzen?! Dann würden sie den Menschen nicht das Geringste davon geben.

Rusça:

Или же они обладают долей власти? Будь это так, то они не дали бы людям даже выемки на финиковой косточке.

Açıklama:
Nuzul 546 beslemesine abone olun.