Nuzul 532

vemâẕâ `aleyhim lev âmenû billâhi velyevmi-l'âḫiri veenfeḳû mimmâ razeḳahümü-llâh. vekâne-llâhü bihim `alîmâ.

Türkçe:
Ne olurdu onlara, Allah'a ve âhiret gününe inanıp da Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan öyle dağıtsalardı! Allah onları bilmekteydi.
İngilizce:
And what burden Were it on them if they had faith in Allah and in the Last Day, and they spent out of what Allah hath given them for sustenance? For Allah hath full knowledge of them.
Fransızca:
Qu'auraient-ils à se reprocher s'ils avaient cru en Allah et au Jour dernier et dépensé (dans l'obéissance) de ce qu'Allah leur a attribué ? Allah, d'eux, est Omniscient.
Almanca:
Und was wäre dabei, wenn sie den Iman an ALLAH und an den Jüngsten Tag verinnerlicht und vom Rizq gegeben hätten, das ALLAH ihnen gewährte?! Und ALLAH ist immer über sie allwissend.
Rusça:
Что они потеряют, если уверуют в Аллаха и Последний день и станут расходовать из того, чем наделил их Аллах? Аллаху известно о них.
Arapça:
وَمَاذَا عَلَيْهِمْ لَوْ آمَنُوا بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَأَنفَقُوا مِمَّا رَزَقَهُمُ اللَّهُ ۚ وَكَانَ اللَّهُ بِهِمْ عَلِيمًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman etselerdi ve Allah'ın verdiği rızıktan gösterişsiz harcasalardı kendilerine ne zarar gelirdi? Allah onların söz ve işlerini çok iyi bilendir.
Diyanet Vakfı:
Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah'ın kendilerine verdiğinden (O'nun yolunda) harcasalardı ne olurdu sanki! Allah onların durumunu hakkıyle bilmektedir.
Nuzul 532 beslemesine abone olun.