
hümü-lleẕîne yeḳûlûne lâ tünfiḳû `alâ men `inde rasûli-llâhi ḥattâ yenfeḍḍû. velillâhi ḫazâinü-ssemâvâti vel'arḍi velâkinne-lmünâfiḳîne lâ yefḳahûn.
Arapça:
هُمُ الَّذِينَ يَقُولُونَ لَا تُنفِقُوا عَلَىٰ مَنْ عِندَ رَسُولِ اللَّهِ حَتَّىٰ يَنفَضُّوا ۗ وَلِلَّهِ خَزَائِنُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَٰكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَفْقَهُونَ
Türkçe:
Onlar: "Allah resulünün yanındakilere infak edip bir şey vermeyin ki dağılıp gitsinler!" diyen kişilerdir. Oysaki göklerin ve yerin hazineleri, Allah'ın tekelindedir. Ama münafıklar bunu anlamazlar.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar öyle kimselerdir ki: "Allah'ın elçisinin yanında bulunanları beslemeyin ki dağılıp gitsinler." diyorlar. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır, fakat münafıklar anlamazlar.
Diyanet Vakfı:
Onlar: Allah'ın elçisinin yanında bulunanlar için hiçbir şey harcamayın ki dağılıp gitsinler, diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Fakat münafıklar bunu anlamazlar.
İngilizce:
They are the ones who say, "Spend nothing on those who are with Allah's Messenger, to the end that they may disperse (and quit Medina)." But to Allah belong the treasures of the heavens and the earth; but the Hypocrites understand not.
Fransızca:
Ce sont eux qui disent : "Ne dépensez point pour ceux qui sont auprès du Messager d'Allah, afin qu'ils se dispersent". Et c'est à Allah qu'appartiennent les trésors des cieux et de la terre, mais les hypocrites ne comprennent pas.
Almanca:
Sie sind diejenigen, die sagen: "Spendet nicht für diejenigen, die bei ALLAHs Gesandten sind, damit sie auseinandergehen." Und ALLAH gehören die Magazine der Himmel und der Erde. Doch die Munafiq begreifen es nicht.
Rusça:
Именно они говорят: "Не жертвуйте в пользу тех, кто возле Посланника Аллаха, пока они не покинут его". Аллаху принадлежат сокровищницы небес и земли, но лицемеры не понимают этого.
Açıklama:
