
ḥûrum maḳṣûrâtün fi-lḫiyâm.
Arapça:
حُورٌ مَّقْصُورَاتٌ فِي الْخِيَامِ
Türkçe:
Çadırlar içinde bekletilen huriler var.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Çadırlar içerisinde gözlerini yalnız kocalarına çevirmiş hûriler vardır.
Diyanet Vakfı:
Otağlar içinde sahiplerine tahsis edilmiş huriler vardır.
İngilizce:
Companions restrained (as to their glances), in (goodly) pavilions;-
Fransızca:
des houris cloîtrées dans les tentes,
Almanca:
Sie sind Hur-Wesen , die sich in den Zelten zurückgezogen haben.
Rusça:
Они - черноокие и большеглазые, удерживаемые в шатрах.
