
e`indehû `ilmü-lgaybi fehüve yerâ.
Arapça:
أَعِندَهُ عِلْمُ الْغَيْبِ فَهُوَ يَرَىٰ
Türkçe:
Gaybın bilgisi onun yanında da o mu görüyor?
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gaybın bilgisi kendi yanındadır da, o mu görüyor?
Diyanet Vakfı:
Acaba gaybın bilgisi kendi yanındadır da o görüyor mu?
İngilizce:
What! Has he knowledge of the Unseen so that he can see?
Fransızca:
Détient-il la science de l'Inconnaissable en sorte qu'il voit ?
Almanca:
Hat er etwa das Verborgene bei sich, so sieht er?!
Rusça:
Разве он обладает таким знанием о сокровенном, что он видит его?
