Nuzul 4609

 
00:00

iẕ ce`ale-lleẕîne keferû fî ḳulûbihimü-lḥamiyyete ḥamiyyete-lcâhiliyyeti feenzele-llâhü sekînetehû `alâ rasûlihî ve`ale-lmü'minîne veelzemehüm kelimete-ttaḳvâ vekânû eḥaḳḳa bihâ veehlehâ. vekâne-llâhü bikülli şey'in `alîmâ.

Arapça:

إِذْ جَعَلَ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي قُلُوبِهِمُ الْحَمِيَّةَ حَمِيَّةَ الْجَاهِلِيَّةِ فَأَنزَلَ اللَّهُ سَكِينَتَهُ عَلَىٰ رَسُولِهِ وَعَلَى الْمُؤْمِنِينَ وَأَلْزَمَهُمْ كَلِمَةَ التَّقْوَىٰ وَكَانُوا أَحَقَّ بِهَا وَأَهْلَهَا ۚ وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمًا

Türkçe:

İnkâr edenler, kalplerine öfkeli taassubu, o cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah ise huzur ve mutluluğunu resulünün, inananların üstüne indirmişti. Onları, takva kelimesine bağlı tutmuştu. Zaten onlar buna layık ve ehil idiler. Allah her şeyi çok iyi bilmektedir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O zaman inkâr edenler, kalplerine taassubu, câhiliyet taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah da elçisine ve müminlere sükûnet ve güvenini indirdi. Onları takva sözü üzerinde durdurdu. Zaten onlar buna pek layık ve ehil kimselerdi. Allah herşeyi bilendir.

Diyanet Vakfı:

O zaman inkar edenler, kalplerine taassubu, cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah da elçisine ve müminlere sükunet ve güvenini indirdi, onların takva sözünü tutmalarını sağladı. Zaten onlar buna layık ve ehil kimselerdi. Allah her şeyi bilendir.

İngilizce:

While the Unbelievers got up in their hearts heat and cant - the heat and cant of ignorance,- Allah sent down His Tranquillity to his Messenger and to the Believers, and made them stick close to the command of self-restraint; and well were they entitled to it and worthy of it. And Allah has full knowledge of all things.

Fransızca:

Quand ceux qui ont mécru eurent mis dans leurs coeurs la fureur, [la] fureur de l'ignorance... Puis Allah fit descendre Sa quiétude sur Son Messager ainsi que sur les croyants, et les obligea à une parole de piété, dont ils étaient les plus dignes et les plus proches. Allah est Omniscient.

Almanca:

(Und erinnere daran), als diejenigen, die Kufr betrieben haben, in ihren Herzen den ablehnenden Stolz hegten, den ablehnenden Stolz der Dschahiliya, dann sandte ALLAH Herzensruhe von Ihm auf Seinen Gesandten und auf die Mumin hinab und verpflichtete sie zum Wort der Taqwa, und sie hatten mehr Anrecht darauf und waren dessen Leute. Und ALLAH ist immer über alles allwissend.

Rusça:

Вот неверующие поместили в своих сердцах заносчивость - заносчивость времен невежества, а Аллах ниспослал Своему Посланнику и верующим покой и возложил на них (или сделал неразлучным с ними) слово богобоязненности (свидетельство о том, что нет божества, кроме Аллаха). Они заслуживали его более других и были достойны его. Аллах знает обо всякой вещи.

Açıklama:
Nuzul 4609 beslemesine abone olun.