
innâ erselnâke şâhidev vemübeşşirav veneẕîrâ.
Arapça:
إِنَّا أَرْسَلْنَاكَ شَاهِدًا وَمُبَشِّرًا وَنَذِيرًا
Türkçe:
Şu bir gerçek ki, biz seni, bir tanık, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şüphesiz biz seni, şâhit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Diyanet Vakfı:
Şüphesiz biz seni, şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
İngilizce:
We have truly sent thee as a witness, as a bringer of Glad Tidings, and as a Warner:
Fransızca:
Nous t'avons envoyé en tant que témoin, annonciateur de la bonne nouvelle et avertisseur,
Almanca:
Gewiß, WIR entsandten dich als Zeugen, Überbringer froher Botschaft und Warner,
Rusça:
Воистину, Мы отправили тебя свидетелем, добрым вестником и предостерегающим увещевателем,
