Nuzul 4408

 
00:00

feẕerhüm yeḫûḍû veyel`abû ḥattâ yülâḳû yevmehümü-lleẕî yû`adûn.

Arapça:

فَذَرْهُمْ يَخُوضُوا وَيَلْعَبُوا حَتَّىٰ يُلَاقُوا يَوْمَهُمُ الَّذِي يُوعَدُونَ

Türkçe:

Bırak onları, kendilerine vaat edilen günlerine kavuşuncaya değin dalıp gitsinler; oynayıp oyalansınlar!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Şimdi sen bırak onları, tehdit edildikleri günlerine kavuşuncaya kadar batıla dalsınlar oynasınlar.

Diyanet Vakfı:

Sen bırak onları, kendilerine söz verilen günlerine kavuşuncaya kadar batıla dalsınlar, oynaya dursunlar.

İngilizce:

So leave them to babble and play (with vanities) until they meet that Day of theirs, which they have been promised.

Fransızca:

Laisse-les donc s'enfoncer dans leur fausseté et s'amuser jusqu'à ce qu'ils rencontrent le jour qui leur est promis.

Almanca:

Also laß sie sich unterhalten und Unfug treiben, bis sie ihren Tag treffen, der ihnen angedroht wird.

Rusça:

Оставь же их погружаться в словоблудие и забавляться, пока они не встретят тот день их, который им обещан.

Açıklama:
Nuzul 4408 beslemesine abone olun.