Nuzul 4390

 
00:00

faḫtelefe-l'aḥzâbü mim beynihim. feveylül lilleẕîne żalemû min `aẕâbi yevmin elîm.

Arapça:

فَاخْتَلَفَ الْأَحْزَابُ مِن بَيْنِهِمْ ۖ فَوَيْلٌ لِّلَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْ عَذَابِ يَوْمٍ أَلِيمٍ

Türkçe:

Böyle iken, aralarından çıkan hizipler ihtilafa düştüler. Korkunç bir günün azabından vay haline o zulmedenlerin!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Fakat aralarından çıkan gruplar, İsâ hakkında ihtilâfa düştüler. Acı bir günün azâbından dolayı vay zulmedenlerin hâline!

Diyanet Vakfı:

Ama aralarından çıkan guruplar, bir ihtilafa düştüler. Acı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline!

İngilizce:

But sects from among themselves fell into disagreement: then woe to the wrong-doers, from the Penalty of a Grievous Day!

Fransızca:

Mais les factions divergèrent entre elles . Malheur donc aux injustes du châtiment d'un jour douloureux !

Almanca:

Dann wurden die Parteien unter ihnen uneins. Also Niedergang ist für diejenigen, die Unrecht begingen, bei der Peinigung eines qualvollen Tages bestimmt.

Rusça:

Но секты разошлись во мнениях между собой. Горе же тем, которые поступали несправедливо, от страданий в Мучительный день!

Açıklama:
Nuzul 4390 beslemesine abone olun.