
vemâ kâne lehüm min evliyâe yenṣurûnehüm min dûni-llâh. vemey yuḍlili-llâhü femâ lehû min sebîl.
Arapça:
وَمَا كَانَ لَهُم مِّنْ أَوْلِيَاءَ يَنصُرُونَهُم مِّن دُونِ اللَّهِ ۗ وَمَن يُضْلِلِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِن سَبِيلٍ
Türkçe:
Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah'ın saptırdığı kimse için artık hiçbir yol yoktur.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için çıkar bir yol yoktur.
Diyanet Vakfı:
Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun kurtuluşa çıkan bir yolu yoktur.
İngilizce:
And no protectors have they to help them, other than Allah. And for any whom Allah leaves to stray, there is no way (to the Goal).
Fransızca:
Il n'auront pas de protecteur en dehors d'Allah pour les secourir et quiconque Allah égare n'a plus aucune voie.
Almanca:
Und es gibt für sie keinerlei Wali, die ihnen anstelle von ALLAH beistehen. Und wen ALLAH abirren läßt, für den gibt es keinen Weg (zur Rechtleitung).
Rusça:
У них не будет покровителей и помощников, которые бы помогли им вместо Аллаха. Нет пути тому, кого Аллах ввел в заблуждение.
Açıklama:
