Nuzul 4309

 
00:00

velleẕîne yectenibûne kebâira-l'iŝmi velfevâḥişe veiẕâ mâ gaḍibû hüm yagfirûn.

Arapça:

وَالَّذِينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَائِرَ الْإِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ وَإِذَا مَا غَضِبُوا هُمْ يَغْفِرُونَ

Türkçe:

Onlar, günahın büyüklerinden ve tüm iğrençliklerinden uzak dururlar. Öfkelendikleri zamansa, affedenler onlar olur.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O iman edenler, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar. Onlar öfkelendikleri zaman da kusurları bağışlarlar.

Diyanet Vakfı:

Onlar, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar; kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar.

İngilizce:

Those who avoid the greater crimes and shameful deeds, and, when they are angry even then forgive;

Fransızca:

qui évitent [de commettre] des péchés les plus graves ainsi que les turpitudes, et qui pardonnent après s'être mis en colère,

Almanca:

auch für diejenigen, welche die schweren Verfehlungen und Verabscheuenswürdigkeiten meiden, und wenn sie erzürnen, verzeihen sie,

Rusça:

которые избегают великих грехов и мерзостей и прощают, когда гневаются,

Açıklama:
Nuzul 4309 beslemesine abone olun.