
iẕi-l'aglâlü fî a`nâḳihim vesselâsil. yüsḥabûn.
Arapça:
إِذِ الْأَغْلَالُ فِي أَعْنَاقِهِمْ وَالسَّلَاسِلُ يُسْحَبُونَ
Türkçe:
O zaman, boyunlarında bukağılar, zincirler, sürüklenecekler,
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O zaman boyunlarında halkalar ve zincirler olduğu halde sürükleneceklerdir.
Diyanet Vakfı:
O zaman boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde, sürüklenecekler,
İngilizce:
When the yokes (shall be) round their necks, and the chains; they shall be dragged along-
Fransızca:
quand, des carcans à leur cous et avec des chaînes ils seront traînés
Almanca:
wenn die Fesseln um ihre Hälse sind, sowie die Ketten. Sie werden gezogen
Rusça:
когда с оковами на шеях и в цепях их поволокут
