
eni-`mel sâbigâtiv veḳaddir fi-sserdi va`melû ṣâliḥâ. innî bimâ ta`melûne beṣîr.
Arapça:
أَنِ اعْمَلْ سَابِغَاتٍ وَقَدِّرْ فِي السَّرْدِ ۖ وَاعْمَلُوا صَالِحًا ۖ إِنِّي بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
Türkçe:
Geniş ve uzun zırhlar yap! Dokumasında titiz davran! Siz de hayra ve barışa yönelik iş yapın. Kuşkusuz, ben, yaptıklarınızı görüyorum.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bol bol zırhlar yap ve biçimlemede ölçüyü gözet dedik. Siz de iyi işler yapın, çünkü ben her yapacağınızı gözetiyorum.
Diyanet Vakfı:
Geniş zırhlar imal et, dokumasını ölçülü yap. (Ey Davud hanedanı!) İyi işler yapın. Kuşkusuz ben, yaptıklarınızı görmekteyim, diye (vahyettik).
İngilizce:
(Commanding), "Make thou coast of mail, balancing well the rings of chain armour, and work ye righteousness; for be sure I see (clearly) all that ye do."
Fransızca:
(en lui disant) : "Fabrique des cottes de mailles complètes et mesure bien les mailles". Et faites le bien. Je suis Clairvoyant sur ce que vous faites.
Almanca:
"Stelle Panzerhemden her und füge die Ringe nach Maß ineinander." Und tut gottgefällig Gutes! Gewiß, ICH bin dessen, was ihr tut, allsehend.
Rusça:
Выкуй длинные кольчуги и соблюдай меру в кольцах. Поступайте праведно, ведь Я вижу то, что вы совершаете.
Açıklama:
