
felemmâ eḥasse `îsâ minhümü-lküfra ḳâle men enṣârî ile-llâh. ḳâle-lḥavâriyyûne naḥnü enṣâru-llâh. âmennâ billâh. veşhed biennâ müslimûn.
Türkçe:
İsa onlardan inkârı sezince şöyle konuştu: "Allah'a gidişte benim yardımcılarım kim?" Havâriler dediler ki: "Biz Allah'ın yardımcılarıyız!Allah'a iman ettik biz!Tanık ol, biz müslümanlarız/Allah'a teslim olanlarız."
İngilizce:
When Jesus found Unbelief on their part He said: "Who will be My helpers to (the work of) Allah?" Said the disciples: "We are Allah's helpers: We believe in Allah, and do thou bear witness that we are Muslims.
Fransızca:
Puis, quand Jésus ressentit de l'incrédulité de leur part, il dit : "Qui sont mes alliés dans la voie d'Allah ? " Les apôtres dirent : "Nous sommes les alliés d'Allah. Nous croyons en Allah. Et sois témoin que nous Lui sommes soumis.
Almanca:
Und als 'Isa den Kufr bei ihnen wahrnahm, sprach er: "Wer sind meine Helfer für ALLAHs (Din)?" Die Jünger sprachen: "Wir sind die Helfer für ALLAHs (Din), wir haben den Iman an ALLAH verinnerlicht, und bezeuge, daß wir doch Muslime sind.
Rusça:
Когда Иса (Иисус) почувствовал их неверие, он сказал: "Кто будет моим помощником на пути к Аллаху?" Апостолы сказали: "Мы - помощники Аллаха. Мы уверовали в Аллаха. Будь же свидетелем того, что мы являемся мусульманами!
Arapça:
۞ فَلَمَّا أَحَسَّ عِيسَىٰ مِنْهُمُ الْكُفْرَ قَالَ مَنْ أَنصَارِي إِلَى اللَّهِ ۖ قَالَ الْحَوَارِيُّونَ نَحْنُ أَنصَارُ اللَّهِ آمَنَّا بِاللَّهِ وَاشْهَدْ بِأَنَّا مُسْلِمُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İsa onların inkârlarını hissedince: "Allah yolunda yardımcılarım kim?" dedi. Havariler: "Allah yolunda yardımcılar biziz. Allah'a iman ettik. Şahit ol ki, biz muhakkak müslümanlarız." dediler.
Diyanet Vakfı:
İsa, onlardaki inkarcılığı sezince: Allah yolunda bana yardımcı olacaklar kimlerdir? dedi. Havariler: Biz, Allah yolunun yardımcılarıyız; Allah'a inandık, şahit ol ki bizler müslümanlarız, cevabını verdiler.
