
innâ münzilûne `alâ ehli hâẕihi-lḳaryeti riczem mine-ssemâi bimâ kânû yefsüḳûn.
Arapça:
إِنَّا مُنزِلُونَ عَلَىٰ أَهْلِ هَٰذِهِ الْقَرْيَةِ رِجْزًا مِّنَ السَّمَاءِ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ
Türkçe:
"Şu kent halkı üstüne, yaptıkları fenalıklardan ötürü gökten bir felaket indireceğiz."
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Biz şüphesiz bu memleket halkının üzerine, yoldan çıkmalarına karşılık (feci) bir azab indireceğiz.(dediler).
Diyanet Vakfı:
"Biz, şüphesiz, bu memleket halkının üzerine, yoldan çıkmalarına karşılık gökten (feci) bir azap indireceğiz."
İngilizce:
For we are going to bring down on the people of this township a Punishment from heaven, because they have been wickedly rebellious.
Fransızca:
Nous ferons tomber du ciel un châtiment sur les habitants de cette cité, pour leur perversité".
Almanca:
Ja! Wir werden auf die Bewohner dieser Ortschaft eine Peinigung vom Himmel hinabsenden für das, was sie an Fisq zu begehen pflegten."
Rusça:
Мы низвергнем на жителей этого селения наказание с небес за то, что они грешили".
Açıklama:
