
velûṭan iẕ ḳâle liḳavmihî inneküm lete'tûne-lfâḥişeh. mâ sebeḳaküm bihâ min eḥadim mine-l`âlemîn.
Arapça:
وَلُوطًا إِذْ قَالَ لِقَوْمِهِ إِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَ مَا سَبَقَكُم بِهَا مِنْ أَحَدٍ مِّنَ الْعَالَمِينَ
Türkçe:
Lût'u da gönderdik. Toplumuna şöyle demişti o: "Öyle bir iğrençliğe bulaşıyorsunuz ki, sizden önce âlemlerden bir tek kişi bunu yapmamıştır."
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Lut'u da gönderdik. O kavmine demişti ki: "Gerçekten siz, daha önce hiçbir milletin yapmadığı bir hayasızlığı yapıyorsunuz!"
Diyanet Vakfı:
Lut'u da (gönderdik). O, kavmine demişti ki: Gerçekten siz, daha önce hiçbir milletin yapmadığı bir hayasızlığı yapıyorsunuz!
İngilizce:
And (remember) Lut: behold, he said to his people: "Ye do commit lewdness, such as no people in Creation (ever) committed before you.
Fransızca:
Et Lot, quand il dit à son peuple : "Vraiment, vous commettez la turpitude où nul dans l'univers ne vous a précédés.
Almanca:
Und Lut als er seinen Leuten sagte: "Gewiß, Ihr begeht doch das Verabscheuenswürdige, das keiner von den Menschen vor euch je beging.
Rusça:
Вот Лут (Лот) сказал своему народу: "Воистину, вы совершаете мерзость, которую не совершал до вас никто из миров.
Açıklama:
