Nuzul 3159

ille-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti veẕekerü-llâhe keŝîrav venteṣarû mim ba`di mâ żulimû. veseya`lemü-lleẕîne żalemû eyye münḳalebiy yenḳalibûn.

Türkçe:
İman edip barışa/hayra yönelik işler yapanlar, Allah'ı çok ananlar ve zulme uğratıldıktan sonra başarıya ulaşanlar böyle değillerdir. Zulmedenler, hangi devrime uğrayıp baş aşağı döneceklerini yakında bilecekler.
İngilizce:
Except those who believe, work righteousness, engage much in the remembrance of Allah, and defend themselves only after they are unjustly attacked. And soon will the unjust assailants know what vicissitudes their affairs will take!
Fransızca:
à part ceux qui croient et font de bonnes oeuvres, qui invoquent souvent le nom d'Allah et se défendent contre les torts qu'on leur fait. Les injustes verront bientôt le revirement qu'ils [éprouveront] !
Almanca:
- außer denjenigen, die den Iman verinnerlichten, gottgefällig Gutes taten, ALLAHs öfters gedenken und kämpften, nachdem ihnen Unrecht zugefügt wurde. Und diejenigen, die Unrecht begingen, werden noch wissen, zu welcher Rückkehr sie zurückkehren werden.
Rusça:
Это не относится к тем, которые уверовали, совершают праведные деяния, многократно поминают Аллаха и защищаются после того, как с ними поступили несправедливо? А те, которые поступают несправедливо, скоро узнают, куда они вернутся.
Arapça:
إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَذَكَرُوا اللَّهَ كَثِيرًا وَانتَصَرُوا مِن بَعْدِ مَا ظُلِمُوا ۗ وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنقَلَبٍ يَنقَلِبُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ancak iman edip iyi ameller işleyenler, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar müstesna; haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.
Diyanet Vakfı:
Ancak iman edip iyi işler yapanlar, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akıbete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.
Nuzul 3159 beslemesine abone olun.