
inne fî ẕâlike leâyeh. vemâ kâne ekŝeruhüm mü'minîn.
Arapça:
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً ۖ وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُم مُّؤْمِنِينَ
Türkçe:
Bunda elbette bir ibret var. Ama onların çoğu müminler değildi
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şüphesiz bunda mutlak bir âyet (alınacak ders) vardır; ama çokları iman etmiş değillerdir.
Diyanet Vakfı:
Doğrusu bunda büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler.
İngilizce:
Verily in this is a Sign: but most of them do not believe.
Fransızca:
Voilà bien là un signe. Cependant, la plupart d'entre eux ne croient pas.
Almanca:
Gewiß, darin ist doch eine Aya. Und viele von ihnen waren keine Mumin.
Rusça:
Воистину, в этом - знамение, но большинство их не стали верующими.
Açıklama:
