
in neşe' nünezzil `aleyhim mine-ssemâi âyeten feżallet a`nâḳuhüm lehâ ḫâḍi`în.
Arapça:
إِن نَّشَأْ نُنَزِّلْ عَلَيْهِم مِّنَ السَّمَاءِ آيَةً فَظَلَّتْ أَعْنَاقُهُمْ لَهَا خَاضِعِينَ
Türkçe:
Eğer istersek gökten üzerlerine bir mucize indiririz de boyunları onun önünde perişanlıkla eğilip kalır.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Biz dilersek onların üzerlerine gökten bir âyet (mucize) indiririz de, ona boyunları eğilekalır.
Diyanet Vakfı:
Biz dilesek, onların üzerine gökten bir mucize indiririz de, ona boyunları eğilip kalır.
İngilizce:
If (such) were Our Will, We could send down to them from the sky a Sign, to which they would bend their necks in humility.
Fransızca:
Si Nous voulions, Nous ferions descendre du ciel sur eux un prodige devant lequel leurs nuques resteront courbées.
Almanca:
Wenn WIR wollten, würden WIR über ihnen vom Himmel eine Aya nach und nach hinabsenden, vor der ihre Nacken stets gebeugt bleiben.
Rusça:
Если Мы пожелаем, то ниспошлем им с неба знамение, перед которым покорно склонятся их шеи.
Açıklama:
