Nuzul 2896

 
00:00

veiẕâ raevke iy yetteḫiẕûneke illâ hüzüvâ. ehâẕe-lleẕî be`aŝe-llâhü rasûâ.

Arapça:

وَإِذَا رَأَوْكَ إِن يَتَّخِذُونَكَ إِلَّا هُزُوًا أَهَٰذَا الَّذِي بَعَثَ اللَّهُ رَسُولًا

Türkçe:

Seni gördüklerinde, şu şekilde alaya almaktan başka şey yapmazlar: "Allah, resul olarak şunu mu gönderdi?!"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Seni gördükleri zaman "Bu mu Allah'ın Peygamber olarak gönderdiği?" diye hep seni alaya alıyorlar.

Diyanet Vakfı:

Seni gördükleri zaman: "Bu mu Allah'ın peygamber olarak gönderdiği!" diyerek hep seni alaya alıyorlar.

İngilizce:

When they see thee, they treat thee no otherwise than in mockery: "Is this the one whom Allah has sent as a messenger?"

Fransızca:

Et quand ils te voient, ils ne te prennent qu'en raillerie : "Est-ce là celui qu'Allah a envoyé comme Messager ?

Almanca:

Und wenn sie dich sehen, nehmen sie dich zu nichts außer zum Spott: "Ist dieser derjenige, den ALLAH als Gesandten entsandte?

Rusça:

Завидев тебя, они лишь насмехаются над тобой: "Неужели это - тот, кого Аллах отправил посланником?

Nuzul 2896 beslemesine abone olun.