
veerâdû bihî keyden fece`alnâhümü-l'aḫserîn.
Arapça:
وَأَرَادُوا بِهِ كَيْدًا فَجَعَلْنَاهُمُ الْأَخْسَرِينَ
Türkçe:
Ona tuzak kurmak istediler de biz onları hüsranın en beterine uğrayanlar yaptık.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ona düzen kurmak istediler, fakat biz kendilerini daha fazla hüsrana uğrattık.
Diyanet Vakfı:
Böylece ona bir tuzak kurmak istediler; fakat biz onları, daha çok hüsrana uğrayanlar durumuna soktuk.
İngilizce:
Then they sought a stratagem against him: but We made them the ones that lost most!
Fransızca:
Ils voulaient ruser contre lui, mais ce sont eux que Nous rendîmes les plus grands perdants.
Almanca:
Und sie wollten gegen ihn eine List planen, dann machten WIR sie zu den Verlierern.
Rusça:
Они хотели навредить ему, но Мы сделали так, что они оказались в наибольшем убытке.
