
ḳâlû ḥarriḳûhü venṣurû âliheteküm in küntüm fâ`ilîn.
Arapça:
قَالُوا حَرِّقُوهُ وَانصُرُوا آلِهَتَكُمْ إِن كُنتُمْ فَاعِلِينَ
Türkçe:
Dediler: "Yakın bunu! Eğer birşey yapacak kişilerseniz, ilahlarınıza yardım edin."
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar: "Bir şey yapacaksanız, şunu yakın da tanrılarınıza yardım edin" dediler.
Diyanet Vakfı:
(Bir kısmı:) Eğer iş yapacaksanız, yakın onu da tanrılarınıza yardım edin! dediler.
İngilizce:
They said, "Burn him and protect your gods, If ye do (anything at all)!"
Fransızca:
Il dirent : "Brûlez-le Secourez vos divinités si vous voulez faire quelque chose (pour elles)".
Almanca:
Sie sagten: "Verbrennt ihn und unterstützt eure Götter, solltet ihr dies tun wollen."
Rusça:
Они сказали: "Сожгите его и помогите вашим богам, если вы будете действовать!"
