
naḥnü a`lemü bimâ yeḳûlûne iẕ yeḳûlü emŝelühüm ṭarîḳaten il lebiŝtüm illâ yevmâ.
Arapça:
نَّحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَقُولُونَ إِذْ يَقُولُ أَمْثَلُهُمْ طَرِيقَةً إِن لَّبِثْتُمْ إِلَّا يَوْمًا
Türkçe:
Onların söylemekte olduklarını biz daha iyi biliriz. Yolca en seçkinleri olan şöyle diyordu: "Eni-sonu, bir gün kaldınız."
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Aralarında ne konuşacaklarını biz çok iyi biliriz. Görüşü en üstün olan: "Ancak bir gün kaldınız" diyecektir.
Diyanet Vakfı:
Aralarında konuştukları konuyu biz daha iyi biliriz. Onların en olgun ve akıllı olanı o zaman: "Bir günden fazla kalmadınız" der.
İngilizce:
We know best what they will say, when their leader most eminent in conduct will say: "Ye tarried not longer than a day!"
Fransızca:
Nous connaissons parfaitement ce qu'ils diront lorsque l'un d'entre eux dont la conduite est exemplaire dira : "Vous n'êtes restés qu'un jour".
Almanca:
WIR wissen besser, was sie sagen, wenn derjenige, der über die beste Denkart verfügt, sagt: "Ihr habt doch nur einen Tag verweilt!"
Rusça:
Нам лучше знать, о чем они будут говорить. Самый примерный из них скажет: "Вы пробыли там (в мирской жизни) всего один день".
Açıklama:
