Nuzul 2287

 
00:00

faḫtelefe-l'aḥzâbü mim beynihim. feveylül lilleẕîne keferû mim meşhedi yevmin `ażîm.

Arapça:

فَاخْتَلَفَ الْأَحْزَابُ مِن بَيْنِهِمْ ۖ فَوَيْلٌ لِّلَّذِينَ كَفَرُوا مِن مَّشْهَدِ يَوْمٍ عَظِيمٍ

Türkçe:

Kendi aralarından çıkan hizipler ihtilafa düştüler. Büyük bir günün tanıklığından ötürü vay o inkârcıların haline!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ne var ki, fırkalar (yahudi ve hıristiyanlar) kendi aralarında ihtilafa düştüler. O büyük (dehşetli) günü görecek kâfirlerin vay haline!

Diyanet Vakfı:

Sonra guruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Büyük güne şahit olunduğu zamanda vay o kafirlerin haline!

İngilizce:

But the sects differ among themselves: and woe to the unbelievers because of the (coming) Judgment of a Momentous Day!

Fransızca:

[Par la suite,] les sectes divergèrent entre elles. Alors, malheur aux mécréants lors de la vue d'un jour terrible !

Almanca:

Danach wurden die Parteien unter ihnen uneins. Und Untergang sei denjenigen, die Kufr betrieben haben, beim Erleben eines gewaltigen Tages!

Rusça:

Но секты разошлись во мнениях между собой. Горе же неверующим, которые встретят Великий день!

Açıklama:
Nuzul 2287 beslemesine abone olun.