Nuzul 2220

 
00:00

veemme-lgulâmü fekâne ebevâhü mü'mineyni feḫaşînâ ey yürhiḳahümâ ṭugyânev veküfrâ.

Arapça:

وَأَمَّا الْغُلَامُ فَكَانَ أَبَوَاهُ مُؤْمِنَيْنِ فَخَشِينَا أَن يُرْهِقَهُمَا طُغْيَانًا وَكُفْرًا

Türkçe:

"Oğlan çocuğa gelince: Onun anası-babası inanmış kişilerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkâra sürüklemesinden korktuk."

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Oğlana gelince, onun anababası mümin kimselerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkâra sürüklemesinden korktuk.

Diyanet Vakfı:

"Erkek çocuğa gelince, onun ana-babası, mümin kimselerdi. Bunun için (çocuğun) onları azgınlık ve nankörlüğe boğmasından korktuk."

İngilizce:

As for the youth, his parents were people of Faith, and we feared that he would grieve them by obstinate rebellion and ingratitude (to Allah and man).

Fransızca:

Quant au garçon, ses père et mère étaient des croyants; nous avons craint qu'il ne leur imposât la rébellion et la mécréance.

Almanca:

Und hinsichtlich des Jungen: Dessen Eltern waren beide Mumin, und wir 2 fürchteten, daß er beide mit Ausschweifung und Kufr überzieht.

Rusça:

Что касается мальчика, то его родители являются верующими, и мы опасались, что он будет притеснять их по причине своего беззакония и неверия.

Açıklama:
Nuzul 2220 beslemesine abone olun.