
vetilke-lḳurâ ehleknâhüm lemmâ żalemû vece`alnâ limehlikihim mev`idâ.
Arapça:
وَتِلْكَ الْقُرَىٰ أَهْلَكْنَاهُمْ لَمَّا ظَلَمُوا وَجَعَلْنَا لِمَهْلِكِهِم مَّوْعِدًا
Türkçe:
İşte sana bir yığın kent/medeniyet. Zulme saptıklarında onları helâk ettik. Onları helâk etmek için de bir süre belirlemiştik.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte zulmettikleri için helak ettiğimiz şehirler! Biz onların helâkleri için de belirli bir zaman tayin etmiştik.
Diyanet Vakfı:
İşte şu ülkeler; zulmettikleri zaman onları helak ettik. Onları helak etmek için de belli bir zaman tayin etmiştik.
İngilizce:
Such were the populations we destroyed when they committed iniquities; but we fixed an appointed time for their destruction.
Fransızca:
Et voilà les villes que Nous avons fait périr quand leurs peuples commirent des injustices et Nous avons fixé un rendez-vous pour leur destruction.
Almanca:
Und diese Ortschaften haben WIR zugrunde gerichtet, nachdem sie Unrecht begingen. Und WIR setzten für ihr Zugrunde-Richten einen Termin fest.
Rusça:
Мы погубили эти города, когда они стали поступать несправедливо, и установили для их погибели срок.
Açıklama:
