Nuzul 1984

 
00:00

ya`rifûne ni`mete-llâhi ŝümme yünkirûnehâ veekŝeruhümü-lkâfirûn.

Arapça:

يَعْرِفُونَ نِعْمَتَ اللَّهِ ثُمَّ يُنكِرُونَهَا وَأَكْثَرُهُمُ الْكَافِرُونَ

Türkçe:

Allah'ın nimetini biliyorlar, sonra da onu inkâr ediyorlar. Çoğu nankördür bunların.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Hem Allah'ın nimetini bilirler, sonra da onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfir kimselerdir.

Diyanet Vakfı:

Onlar Allah'ın nimetini bilirler (itiraf ederler). Sonra da onu inkar ederler. Onların çoğu kafirdir.

İngilizce:

They recognise the favours of Allah; then they deny them; and most of them are (creatures) ungrateful.

Fransızca:

Ils reconnaissent le bienfait d'Allah; puis, ils le retient. Et la plupart d'entre eux sont des ingrats.

Almanca:

Sie kennen ALLAHs Gabe, dann leugnen sie diese ab. Und die meisten von ihnen sind die Kafir.

Rusça:

Они узнают милость Аллаха, а затем отрицают ее, поскольку большинство из них - неверующие.

Açıklama:
Nuzul 1984 beslemesine abone olun.