Nuzul 1890

 
00:00

lâ temüddenne `ayneyke ilâ mâ metta`nâ bihî ezvâcem minhüm velâ taḥzen `aleyhim vaḫfiḍ cenâḥake lilmü'minîn.

Arapça:

لَا تَمُدَّنَّ عَيْنَيْكَ إِلَىٰ مَا مَتَّعْنَا بِهِ أَزْوَاجًا مِّنْهُمْ وَلَا تَحْزَنْ عَلَيْهِمْ وَاخْفِضْ جَنَاحَكَ لِلْمُؤْمِنِينَ

Türkçe:

Sakın, onlardan bazı çiftlere verdiğimiz nimet ve zevklere gözlerini dikme. Onlar için tasalanma da. Müminler için kanadını indir sen!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Sakın o kâfirlerden birtakımlarına verip de kendilerini zevklendirdiğimiz şeye (mal ve servete) heveslenip göz dikeyim deme. Onlardan dolayı üzülme. Müminlere merhamet kanatlarını indir.

Diyanet Vakfı:

Sakın onlardan bazı sınıflara verdiğimiz dünya malına göz dikme, onlardan dolayı üzülme ve müminlere alçak gönüllü ol.

İngilizce:

Strain not thine eyes. (Wistfully) at what We have bestowed on certain classes of them, nor grieve over them: but lower thy wing (in gentleness) to the believers.

Fransızca:

Ne regarde surtout pas avec envie les choses dont Nous avons donné jouissance temporaire à certains couples d'entre eux, ne t'afflige pas à leur sujet et abaisse ton aile pour les croyants .

Almanca:

Richte deine Augen nicht auf das, was WIR manchen von ihnen an vergänglichen Verbrauchsgütern zur Verfügung stellten. Und trauere nicht um sie, und behandle die Mumin milde!

Rusça:

Не заглядывайся на блага, которыми Мы наделили некоторых из них, и не печалься о них. Опусти свои крылья перед верующими (будь добр и милосерден к ним)

Açıklama:
Nuzul 1890 beslemesine abone olun.