Nuzul 1821

 
00:00

vel'arḍa medednâhâ veelḳaynâ fîhâ ravâsiye veembetnâ fîhâ min külli şey'im mevzûn.

Arapça:

وَالْأَرْضَ مَدَدْنَاهَا وَأَلْقَيْنَا فِيهَا رَوَاسِيَ وَأَنبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ شَيْءٍ مَّوْزُونٍ

Türkçe:

Yeri yayıp döşedik, ona kuvvetli dağlar diktik ve içinde ölçülü/ahenkli her şeyden bitirdik.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Yeryüzünü düzgün bir şekilde yarattık ve oraya sabit dağlar yerleştirdik. Orada hikmetle ölçülmüş her şeyden bitkiler bitirdik.

Diyanet Vakfı:

Yeri uzatıp yaydık, orada sabit dağlar yerleştirdik, yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik.

İngilizce:

And the earth We have spread out (like a carpet); set thereon mountains firm and immovable; and produced therein all kinds of things in due balance.

Fransızca:

A moins que l'un d'eux parvienne subrepticement à écouter, une flamme brillante alors le poursuit.

Almanca:

Und die Erde haben WIR eingeebnet und in ihr Berge eingesetzt. Und aus ihr haben WIR Allerlei nach Maß hervorsprießen lassen.

Rusça:

Мы простерли землю, поместили на ней незыблемые горы и взрастили на ней в меру всякие вещи.

Açıklama:
Nuzul 1821 beslemesine abone olun.