Nuzul 182

 
00:00

ülâike-lleẕîne-şteravu-ḍḍalâlete bilhüdâ vel`aẕâbe bilmagfirah. femâ aṣberahüm `ale-nnâr.

Arapça:

أُولَٰئِكَ الَّذِينَ اشْتَرَوُا الضَّلَالَةَ بِالْهُدَىٰ وَالْعَذَابَ بِالْمَغْفِرَةِ ۚ فَمَا أَصْبَرَهُمْ عَلَى النَّارِ

Türkçe:

İşte bunlar hidayeti satıp şaşkınlığı, affedilmeyi satıp azabı almışlardır. Ne kadar da dayanıklıdırlar ateşe!...

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

İşte onlar, hidayeti verip sapıklığı, affedilmeyi bırakıp azabı satın alan kimselerdir. Bunlar, ateşe karşı ne kadar da sabırlıdırlar!

Diyanet Vakfı:

Onlar doğru yol karşılığında sapıklığı, mağfirete bedel olarak da azabı satın almış kimselerdir. Onlar ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar!

İngilizce:

They are the ones who buy Error in place of Guidance and Torment in place of Forgiveness. Ah! what boldness (They show) for the Fire!

Fransızca:

Ceux-là ont échangé la bonne direction contre l'égarement et le pardon contre le châtiment. Qu'est-ce qui leur fera supporter le Feu ? !

Almanca:

Diese sind diejenigen, die das Abirren gegen die Rechtleitung eingetauscht haben, sowie die Peinigung gegen die Vergebung. Also erstaunlich wird ihre Geduld mit dem Feuer sein.

Rusça:

Они купили заблуждение за верное руководство и мучения - за прощение. Насколько же они готовы терпеть Огонь!

Açıklama:
Nuzul 182 beslemesine abone olun.