
veiẕâ ḳîle lehümü-ttebi`û mâ enzele-llâhü ḳâlû bel nettebi`u mâ elfeynâ `aleyhi âbâenâ. evelev kâne âbâühüm lâ ya`ḳilûne şey'ev velâ yehtedûn.
Arapça:
وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اتَّبِعُوا مَا أَنزَلَ اللَّهُ قَالُوا بَلْ نَتَّبِعُ مَا أَلْفَيْنَا عَلَيْهِ آبَاءَنَا ۗ أَوَلَوْ كَانَ آبَاؤُهُمْ لَا يَعْقِلُونَ شَيْئًا وَلَا يَهْتَدُونَ
Türkçe:
Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun!" dendiğinde: "Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler!...
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlara: "Allah'ın indirdiğine uyun." dendiği vakit de: "Yok, atalarımızı neyin üzerinde bulduysak ona uyarız." dediler. Ya ataları bir şeye akıl erdiremez ve doğruyu seçemez idiyseler de mi onlara uyacaklar?
Diyanet Vakfı:
Onlara (müşriklere): Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar, "Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız" dediler. Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler?
İngilizce:
When it is said to them: "Follow what Allah hath revealed:" They say: "Nay! we shall follow the ways of our fathers." What! even though their fathers Were void of wisdom and guidance?
Fransızca:
Et quand on leur dit : "Suivez ce qu'Allah a fait descendre", ils disent : "Non, mais nous suivrons les coutumes de nos ancêtres." - Quoi ! et si leurs ancêtres n'avaient rien raisonné et s'ils n'avaient pas été dans la bonne direction ?
Almanca:
Und wenn ihnen gesagt wurde: "Folgt dem, was ALLAH hinabsandte." sagen sie: "Nein, sondern wir folgen dem, was wir bereits bei unseren Ahnen fanden." Auch dann, wenn ihre Ahnen sich nichts besannen und keine Rechtleitung fanden?!
Rusça:
Когда им говорят: "Следуйте тому, что ниспослал Аллах", - они отвечают: "Нет! Мы будем следовать тому, на чем застали наших отцов". А если их отцы ничего не разумели и не следовали прямым путем?
Açıklama:
