
ḳâlû senürâvidü `anhü ebâhü veinnâ lefâ`ilûn.
Türkçe:
Dediler: "Onu babasından isteyip getirmeye çalışacağız, herhalde bunu yapacağız da."
İngilizce:
They said: "We shall certainly seek to get our wish about him from his father: Indeed we shall do it."
Fransızca:
Ils dirent : "Nous essayerons de persuader son père. Certes, nous le ferons".
Almanca:
Sie sagten: "Wir werden seinen Vater trotz seiner Zuneigung ihm gegenüber zu überreden suchen. Gewiß, wir werden es doch tun."
Rusça:
Они сказали: "Мы постараемся уговорить его отца. Мы непременно сделаем это".
Arapça:
قَالُوا سَنُرَاوِدُ عَنْهُ أَبَاهُ وَإِنَّا لَفَاعِلُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Dediler ki: "Onun için babasından izin almaya çalışacağız. Her hâlü kârda bunu yapacağz."
Diyanet Vakfı:
Dediler ki: Onu babasından istemeye çalışacağız, kuşkusuz bunu yapacağız.
