Nuzul 1313

 
00:00

elem ya`lemû enne-llâhe ya`lemü sirrahüm venecvâhüm veenne-llâhe `allâmü-lguyûb.

Arapça:

أَلَمْ يَعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ سِرَّهُمْ وَنَجْوَاهُمْ وَأَنَّ اللَّهَ عَلَّامُ الْغُيُوبِ

Türkçe:

Bilmediler mi ki, Allah onların sırrını da fısıldaşmalarını da bilir; Allah gaybları çok iyi bilendir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Allah'ın, onların sırlarını da, fısıltılarını da bilip durduğunu ve Allah'ın bütün bilinmeyenleri bildiğini hâlâ öğrenemediler mi?

Diyanet Vakfı:

(Münafıklar), Allah'ın, onların sırrını da fısıltılarını da bildiğini ve gaybları (gizli şeyleri) çok iyi bilen olduğunu hala anlamadılar mı?

İngilizce:

Know they not that Allah doth know their secret (thoughts) and their secret counsels, and that Allah knoweth well all things unseen?

Fransızca:

Ne savent-ils pas qu'Allah connaît leur secret et leurs conversations confidentielles et qu'Allah connaît parfaitement les (choses) inconnaissables.

Almanca:

Wußten sie etwa nicht, daß ALLAH gewiß ihre Heimlichkeiten und ihre Tuscheleien genau kennt, und daß ALLAH gewiß Der Allwissende über das Verborgene ist?!

Rusça:

Разве они не знали, что Аллаху известны их секреты и тайные беседы и что Аллах является Ведающим сокровенное?

Açıklama:
Nuzul 1313 beslemesine abone olun.