Nuzul 128

 
00:00

elleẕîne âteynâhümü-lkitâbe yetlûnehû ḥaḳḳa tilâvetih. ülâike yü'minûne bih. vemey yekfür bihî feülâike hümü-lḫâsirûn.

Arapça:

الَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَتْلُونَهُ حَقَّ تِلَاوَتِهِ أُولَٰئِكَ يُؤْمِنُونَ بِهِ ۗ وَمَن يَكْفُرْ بِهِ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ

Türkçe:

Kendilerine Kitap'ı verdiklerimiz onu, okunuşunun hakkını vererek okurlar. İşte onlar ona inanırlar. Onu inkâr edenlere gelince, onlar hüsrana uğrayanların da kendileridir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Kendilerine kitabı verdiğimiz ehliyetli kimseler onu, tilavetinin hakkını vererek okurlar. İşte onlar, ona iman ederler. Her kim de onu inkâr ederse, işte o inkârcılar hüsran içindedirler.

Diyanet Vakfı:

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler (den bazısı) onu, hakkını gözeterek okurlar. Çünkü onlar, ona iman ederler. Onu inkar edenlere gelince, işte gerçekten zarara uğrayanlar onlardır.

İngilizce:

Those to whom We have sent the Book study it as it should be studied: They are the ones that believe therein: Those who reject faith therein,- the loss is their own.

Fransızca:

Ceux à qui Nous avons donné le Livre, qui le récitent comme il se doit, ceux-là y croient. Et ceux qui n'y croient pas sont les perdants .

Almanca:

Diejenigen, denen WIR die Schrift zuteil werden ließen, tragen sie vor, wie es ihr gebührt. Diese verinnerlichen den Iman daran. Und wer ihr gegenüber Kufr betreibt, so sind diese die wirklichen Verlierer.

Rusça:

Те, кому Мы даровали Писание и кто читает его надлежащим образом, действительно веруют в него. А те, которые не уверуют в него, непременно окажутся в убытке.

Açıklama:
Nuzul 128 beslemesine abone olun.