
veiḫvânühüm yemüddûnehüm fi-lgayyi ŝümme lâ yuḳṣirûn.
Türkçe:
Yoldaşları ise onları sürekli azgınlığa iterler, sonra da yakalarını bırakmazlar.
İngilizce:
But their brethren (the evil ones) plunge them deeper into error, and never relax (their efforts).
Fransızca:
(Quand aux méchants), leurs partenaires diaboliques les enfoncent dans l'aberration, puis ils ne cessent (de s'enfoncer).
Almanca:
Doch ihre Brüder lassen sie (die Satane) in die Irre weit gehen, dann lassen sie von ihnen nicht mehr ab.
Rusça:
А в своих братьях они (дьяволы) усиливают заблуждение, после чего они не останавливаются.
Arapça:
وَإِخْوَانُهُمْ يَمُدُّونَهُمْ فِي الْغَيِّ ثُمَّ لَا يُقْصِرُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şeytanların kardeşlerine gelince, onlar öbürlerini sapıklığa sürüklerler, sonra da yakalarını bırakmazlar.
Diyanet Vakfı:
(Şeytanların) dostlarına gelince, şeytanlar onları azgınlığa sürüklerler. Sonra da yakalarını bırakmazlar.
