
velleẕîne ted`ûne min dûnihî lâ yesteṭî`ûne naṣraküm velâ enfüsehüm yenṣurûn.
Arapça:
وَالَّذِينَ تَدْعُونَ مِن دُونِهِ لَا يَسْتَطِيعُونَ نَصْرَكُمْ وَلَا أَنفُسَهُمْ يَنصُرُونَ
Türkçe:
O'nun dışında yakardıklarınız, size yardım edemezler. Kendilerine de yardımcı olamazlar.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sizin Allah'tan başka taptıklarınız ise ne size yardım edebilirler, ne de kendi kendilerine yardımları dokunur.
Diyanet Vakfı:
Allah'ın dışında taptıklarınızın ne size yardıma güçleri yeter ne de kendilerine yardım edebilirler.
İngilizce:
But those ye call upon besides Him, are unable to help you, and indeed to help themselves.
Fransızca:
Et ceux que vous invoquez en dehors de Lui ne sont capables ni de vous secourir, ni de se secourir eux-mêmes."
Almanca:
Und diejenigen, an die ihr anstelle von Ihm Bittgebete richtet, können weder euch beistehen, noch sich selbst beistehen.
Rusça:
А те, к кому вы взываете вместо Него, не способны оказать вам поддержку и не способны помочь даже самим себе".
Açıklama:
