
felemmâ nesû mâ ẕükkirû bihî enceyne-lleẕîne yenhevne `ani-ssûi veeḫaẕne-lleẕîne żalemû bi`aẕâbim beîsim bimâ kânû yefsüḳûn.
Arapça:
فَلَمَّا نَسُوا مَا ذُكِّرُوا بِهِ أَنجَيْنَا الَّذِينَ يَنْهَوْنَ عَنِ السُّوءِ وَأَخَذْنَا الَّذِينَ ظَلَمُوا بِعَذَابٍ بَئِيسٍ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ
Türkçe:
Kendilerine verilen öğüdü unuttuklarında, kötülükten alıkoyanları kurtarıp zulme sapanları, yoldan çıkmalarından ötürü, acı bir azapla yakalayıverdik.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar yapılan bunca nasihatı unuttukları zaman, o kötülükten sakındıranları kurtardık, o zalimleri de fena hareketlerinden dolayı şiddetli bir azaba uğrattık.
Diyanet Vakfı:
Onlar kendilerine yapılan uyarıları unutunca, biz de kötülükten men edenleri kurtardık, zulmedenleri de yapmakta oldukları kötülüklerden ötürü şiddetli bir azap ile yakaladık.
İngilizce:
When they disregarded the warnings that had been given them, We rescued those who forbade Evil; but We visited the wrong-doers with a grievous punishment because they were given to transgression.
Fransızca:
Puis, lorsqu'ils oublièrent ce qu'on leur avait rappelé, Nous sauvâmes ceux qui (leur) avaient interdit le mal et saisîmes par un châtiment rigoureux les injustes pour leurs actes pervers.
Almanca:
Doch als sie vergessen haben, womit sie ermahnt wurden, erretteten WIR diejenigen, die das Verwerfliche verboten, und setzten diejenigen, die Unrecht begingen, einer qualvollen Peinigung aus für das, was sie an Fisq zu betreiben pflegten.
Rusça:
Когда они забыли о том, что им напоминали, Мы спасли тех, которые запрещали творить злодеяния, и подвергли ужасным мучениям беззаконников за то, что они поступали нечестиво.
Açıklama:
