
ḥaḳîḳun `alâ el lâ eḳûle `ale-llâhi ille-lḥaḳḳ. ḳad ci'tüküm bibeyyinetim mir rabbiküm feersil me`iye benî isrâîl.
Arapça:
حَقِيقٌ عَلَىٰ أَن لَّا أَقُولَ عَلَى اللَّهِ إِلَّا الْحَقَّ ۚ قَدْ جِئْتُكُم بِبَيِّنَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ فَأَرْسِلْ مَعِيَ بَنِي إِسْرَائِيلَ
Türkçe:
"Allah hakkında gerçek dışında bir şey söylememek benim üzerimde bir varoluş borcudur. Ben size Rabbinizden bir beyyine getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder."
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah'a karşı ilk görevim, hak olandan başka bir şey söylemememdir. Gerçekten ben size Rabbinizden bir mucize getirdim, artık İsrailoğullarını benimle gönder.
Diyanet Vakfı:
Allah hakkında gerçekten başkasını söylememek benim üzerime borçtur. Size Rabbinizden açık bir delil getirdim; artık İsrailoğullarını benimle bırak!"
İngilizce:
One for whom it is right to say nothing but truth about Allah. Now have I come unto you (people), from your Lord, with a clear (Sign): So let the Children of Israel depart along with me."
Fransızca:
je ne dois dire sur Allah que la vérité. Je suis venu à vous avec une preuve de la part de votre Seigneur. Laisse donc partir avec moi les Enfants d'Israël."
Almanca:
Mir obliegt es, daß ich nichts über ALLAH außer der Wahrheit sage. Bereits brachte ich euch doch ein klares Zeichen von eurem HERRN mit, so schicke mit mir die Kinder Israils!"
Rusça:
Мне полагается говорить об Аллахе только правду. Я принес вам ясное знамение от вашего Господа. Пошли же со мной сынов Исраила (Израиля)".
Açıklama:
