
feeḫaẕethümü-rracfetü feaṣbeḥû fî dârihim câŝimîn.
Arapça:
فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ
Türkçe:
Bunun üzerine o şiddetli sarsıntı/o korkunç titreşim onları yakalayıverdi de öz yurtlarında yere çökmüş hale geldiler.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Derken o (müthiş) sarsıntı onları yakalayıverdi, yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
Diyanet Vakfı:
Derken o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında diz üstü donakaldılar.
İngilizce:
But the earthquake took them unawares, and they lay prostrate in their homes before the morning!
Fransızca:
Alors le tremblement (de terre) les saisit; et les voilà étendus, gisant dans leurs demeures.
Almanca:
Dann ergriff sie das Beben und sie wurden in ihrem Wohnort zu leblosen Körpern.
Rusça:
Их постигло землетрясение, и они оказались повергнуты ниц в своих домах.
Açıklama:
