Arapça:
السَّمَاءُ مُنفَطِرٌ بِهِ ۚ كَانَ وَعْدُهُ مَفْعُولًا
Çeviriyazı:
essemâü münfeṭirum bih. kâne va`dühû mef`ûlâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O günün dehşetinden gök yarılır. Allah'ın sözü kesinlikle gerçekleşmiştir.
Diyanet İşleri:
O günün şiddetiyle gök bile parçalanır. O'nun sözü yerine gelir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Gök, o gün yarılır, vaadi, yerine gelir.
Şaban Piriş:
Gökyüzü bile onunla (o günün şiddetinden dolayı) yarılacaktır. Onun vaadi mutlaka yerine gelir.
Edip Yüksel:
Gök bile ondan dolayı yarılır. O'nun sözü gerçekleşir.
Ali Bulaç:
Bu nedenle gök bile yarılıp-çatlamıştır; (artık) O'nun va'di gerçekleştirilip-yerine getirilmiştir.
Suat Yıldırım:
O günün dehşetinden gök bile çatlar. Allah'ın vâdi mutlaka gerçekleşir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(18-19) Gök bile onunla çatlamıştır. Allah´ın vaadi, fiile çıkarılmıştır. Şüphe yok ki bu bir mev´izadır, artık kim dilerse Rabbine bir yol tutar.
Yaşar Nuri Öztürk:
Gök bile o yüzden parçalanır. O'nun vaadi gerçekleşmiştir.
Bekir Sadak:
Giydiklerini temiz tut.
İbni Kesir:
Gök, onunla yarılmış ve O´nun vaadi yerini bulmuştur.
Adem Uğur:
Gökyüzü bile onunla (o günün dehşetiyle) yarılacaktır. Allah´ın vâdi mutlaka yerine gelir.
İskender Ali Mihr:
Sema onunla (o günün şiddeti ile) yarılıp çatlamıştır. O´nun (Allah´ın) vaadi yapılmıştır (yerine gelmiştir).
Celal Yıldırım:
Gök, onunla (o günün dehşetiyle) çatlamıştır (çatlayacak). O´nun va´di mutlaka yerine gelir.
Tefhim ul Kuran:
Bu nedenle gök bile yarılıp çatlamıştır
Fransızca:
[et] durant lequel le ciel se fendra. Sa promesse s'accomplira sans doute.
İspanyolca:
El cielo se entreabrirá. Se cumplirá Su promesa.
İtalyanca:
[nel Giorno in cui] si spaccherà il cielo? La promessa [di Allah] si realizzerà.
Almanca:
Der Himmel spaltet sich davon. Seine Androhung wird gewiß erfüllt.
Çince:
天将为那日而破裂,真主的应许要实现的。
Hollandaca:
De hemel zal van schrik gespleten worden; de belofte daarvan zal zekerlijk worden vervuld.
Rusça:
Небо тогда будет расколото, и обещание Его непременно исполнится.
Somalice:
Samaduna Maalintaas Darteed ay la Dildillaaci Balaanqaadka Eebana waa wax Dhici.
Swahilice:
Hapo mbingu zitapasuka! Ahadi yake itakuwa imetekelezwa.
Uygurca:
ئۇ كۈننىڭ (دەھشىتىدىن) ئاسمان يېرىلىدۇ، اﷲ نىڭ ۋەدىسى چوقۇم ئەمەلگە ئاشىدۇ (چۈنكى اﷲ ۋەدىسىگە خىلاپلىق قىلمايدۇ)
Japonca:
その日,天は裂け散るであろう。かれの約束は,必ず完遂されるのである。
Arapça (Ürdün):
«السماء منفطر» ذات انفطار، أي انشقاق «به» بذلك اليوم لشدته «كان وعده» تعالى بمجيء ذلك «مفعولا» أي هو كائن لا محالة.
Hintçe:
जिस दिन आसमान फट पड़ेगा (ये) उसका वायदा पूरा होकर रहेगा
Tayca:
(วันนั้น) ชั้นฟ้าจะปริแยกออก และสัญญาของพระองค์จะต้องเกิดขึ้น (อย่างไม่ต้องสงสัย)
İbranice:
ביום, אשר בו יתבקעו השמיים, והבטחתו של אלוהים תתקיים
Hırvatça:
Nebo će se tada rascijepiti, i obećanje Njegovo bit će ispunjeno.
Rumence:
Cerul se va despica atunci, iar făgăduiala se va împlini.
Transliteration:
Alssamao munfatirun bihi kana waAAduhu mafAAoolan
Türkçe:
Gök bile o yüzden parçalanır. O'nun vaadi gerçekleşmiştir.
Sahih International:
The heaven will break apart therefrom; ever is His promise fulfilled.
İngilizce:
Whereon the sky will be cleft asunder? His Promise needs must be accomplished.
Azerbaycanca:
(O gün) göy parçalanaraq, (Allahın) və’di yerinə yetəcəkdir.
Süleyman Ateş:
Gök (bile) onun dehşetinden yarılır. Allah'ın va'di mutlaka yapılmıştır.
Diyanet Vakfı:
Gökyüzü bile onunla (o günün dehşetiyle) yarılacaktır. Allah'ın vadi mutlaka yerine gelir.
Erhan Aktaş:
Gök, o günün şiddeti ile çatlayıp parçalanacak ve O’nun uyarısı gerçekleşecektir.
Kral Fahd:
Gökyüzü bile onunla (o günün dehşetiyle) yarılacaktır. Allah'ın vaadi mutlaka yerine gelir.
Hasan Basri Çantay:
Gök bile o sebeble (o günün şiddetinden) yarılmış, Onun va´di? fiile çıkarılmış (yerine getirilmiş olacak) dır.
Muhammed Esed:
göklerin paramparça olacağı, (ve) Allah´ın (yeniden diriltme) vaadinin gerçekleşeceği (Gün)?
Gültekin Onan:
Bu nedenle gök bile yarılmıştır
Ali Fikri Yavuz:
O günün şiddetinden gök yarılmış ve Allah’ın vaadi tahakkuk etmiştir.
Portekizce:
E o céu se fenderá? Sabei que a Sua promessa se cumprirá!
İsveççe:
himlen skall rämna och Hans löfte bli verklighet
Farsça:
آسمان به سبب شدت و کوبندگی آن روز، درهم شکافته می شود و قطعاً وعده خدا شدنی است.
Kürtçe:
ئاسمان لەت دەبێت بەھۆی (سەختی) ئەو ڕۆژەوە، بەڵێنی خوا دێتە دی
Özbekçe:
Унда осмон парчаланувчидир, У зотнинг ваъдаси амалга ошадир.
Malayca:
Langit (yang demikian besarnya) akan pecah belah dengan sebab kedahsyatan hari itu. (Ingatlah), janji Allah adalah perkara yang tetap dilakukanNya.
Arnavutça:
Atë ditë, qielli do të çahet (nga tmerri), e premtimi i Zotit do të jetë i plotësuar.
Bulgarca:
Небето тогава ще се разцепи. Обещанието Му се сбъдва.
Sırpça:
Небо ће тада да се расцепи, и обећање Његово биће испуњено.
Çekçe:
v němž nebe se rozpoltí a slib o něm daný se vyplní?
Urduca:
اور جس کی سختی سے آسمان پھٹا جا رہا ہوگا؟ اللہ کا وعدہ تو پورا ہو کر ہی رہنا ہے
Tacikçe:
Дар он рӯз осмон бишикофад ва ваъдаи Худо ба вуқӯъ пайвандад.
Tatarca:
Ул көннең катылыгыннан кук ярылучы булыр, Аллаһуның вәгъдәсе утәлмеш булды.
Endonezyaca:
Langit(pun) menjadi pecah belah pada hari itu. Adalah janji-Nya itu pasti terlaksana.
Amharca:
ሰማዩ በርሱ (በዚያ ቀን) ተሰንጣቂ ነው፡፡ ቀጠሮው ተፈጻሚ ነው፡፡
Tamilce:
வானம் அ(ன்றைய தினத்)தில் (துண்டு துண்டாக தெரித்து) பிளந்து விடும். அவனது வாக்கு கண்டிப்பாக நிறைவேறக்கூடியதாக இருக்கிறது.
Korece:
그때 하늘은 갈라지고 그분 의 약속은 이행되니라
Vietnamca:
Bầu trời (trong Ngày Hôm đó) sẽ vỡ nứt ra. Lời Hứa của (Allah) sẽ được thể hiện.
Ayet Linkleri: