Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

34

Sûredeki Ayet No: 

20

Ayet No: 

3626

Sayfa No: 

430

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدْ صَدَّقَ عَلَيْهِمْ إِبْلِيسُ ظَنَّهُ فَاتَّبَعُوهُ إِلَّا فَرِيقًا مِّنَ الْمُؤْمِنِينَ

Çeviriyazı: 

veleḳad ṣaddeḳa `aleyhim iblîsü żannehû fettebe`ûhü illâ ferîḳam mine-lmü'minîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yine yemin ederim ki, İblis onlar hakkındaki zannını hakikaten doğru buldu da içlerinde müminlerden ibaret bir gruptan başkası ona uydular.

Diyanet İşleri: 

And olsun ki İblis, onlar hakkındaki görüşünü doğru çıkartmış; inananlardan bir topluluk dışında hepsi ona uymuşlardı.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve andolsun ki İblis'in, onlar hakkındaki zannı doğru çıktı, derken, inananlardan bir bölükten başka hepsi de ona uydu.

Şaban Piriş: 

Şüphesiz İblis, kendileri hakkında zannını doğrulamış oldu. Böylelikle müminlerden bir grup dışında onlar, ona (İblis'e) tabi oldular.

Edip Yüksel: 

İblis, onlar hakkındaki beklentilerini doğru çıkardı. İnanan bir grup hariç ona uydular.

Ali Bulaç: 

Andolsun, İblis, kendileri hakkında zannını doğrulamış oldu, böylelikle iman eden bir grup dışında, ona uymuş oldular.

Suat Yıldırım: 

Hakikaten İblis onlar hakkındaki zan ve temennisini gerçekleştirdi, muradına erdi. Müminlerden bir kısmı hariç, onun peşine düştüler. [7,17; 17,62]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Andolsun ki, şeytan onların aleyhindeki zannını tahakkuk ettirmiş oldu. Ona tâbi oldular. Ancak mü´minlerden bir zümre müstesna.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun, İblis onlarla ilgili sanısında isabet etti. İnananlardan bir grup dışındakiler ona uydular.

Bekir Sadak: 

De ki: «Rabbimiz sonunda hepimizi toplar, sonra aramizda adaletle hukmeder. Adaletle hukmeden, bilen ancak O´dur.»

İbni Kesir: 

Andolsun ki

Adem Uğur: 

Andolsun İblis, onlar hakkındaki tahminini doğruya çıkardı. İnanan bir zümrenin dışında hepsi ona uydular.

İskender Ali Mihr: 

Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü´minleri oluşturan bir fırka (Allah´a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.

Celal Yıldırım: 

And olsun ki, İblîs onlar hakkındaki zan ve tahminini doğruya çıkarmış

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun, İblis, kendileri hakkında zannını doğrulamış oldu, böylelikle, iman etmekte olan bir grup dışında onlar, ona uymuş oldular.

Fransızca: 

Et Satan a très certainement rendu véridique sa conjecture à leur égard. Ils l'ont suivi donc, sauf un groupe parmi les croyants.

İspanyolca: 

Iblis confirmó la opinión que se había formado de ellos. Le siguieron todos, menos un grupo de creyentes.

İtalyanca: 

E Iblis si convinse di aver visto il giusto a loro proposito. Lo seguirono dunque, eccetto un gruppo di credenti.

Almanca: 

Und gewiß, bereits bewahrheitet hat sich sie betreffend die Vermutung von Iblis, so folgten sie ihm außer einer Gruppe von den Mumin.

Çince: 

. 易卜劣斯确已发现他对他们的猜测是正确的,因为他们都追随他;只有一伙信士除外。

Hollandaca: 

En Eblis vond, dan zijne meening omtrent hen, waar was. Allen volgden hem, behalve een deel der ware geloovigen.

Rusça: 

Предположение Иблиса относительно них оказалось правдивым, и они последовали за ним, за исключением группы верующих.

Somalice: 

Dhab ahaan waxaa ku rumoobey gaalada korkooda Ibliis Malihiisii, wayna raaceen wax yar oo ka mid ah oo mu'min ah mooyee.

Swahilice: 

Na bila ya shaka Iblisi alihakikisha ile dhana yake juu yao. Nao walimfuata, isipo kuwa kundi la Waumini.

Uygurca: 

ئىبلىس ئۇلارنى (ئازدۇرۇشتىن ئىبارەت) گۇمانىنى ھەقىقەتەن ئىشقا ئاشۇردى. چۈنكى بىر تۈركۈم مۆمىنلەردىن باشقا ئۇلارنىڭ ھەممىسى ئىبلىسقا ئەگەشتى

Japonca: 

イブリースはかれらについて,かれの思惑が図に当たつた。そこでかれらは一部の信者を除き,(凡て)かれに従った。

Arapça (Ürdün): 

«ولقد صدق» بالتخفيف والتشديد «عليهم» أي الكفار منهم سبأ «إبليس ظنه» أنهم بإغوائه يتبعونه «فاتبعوه» فصدق بالتخفيف في ظنه أو صدق بالشديد ظنه أي وجده صادقا «إلا» بمعنى لكن «فريقا من المؤمنين» لبيان أي هم المؤمنون لم يتبعوه.

Hintçe: 

और शैतान ने अपने ख्याल को (जो उनके बारे में किया था) सच कर दिखाया तो उन लोगों ने उसकी पैरवी की मगर ईमानवालों का एक गिरोह (न भटका)

Tayca: 

และโดยแน่นอน อิบลีสได้ทำให้การนึกคิดของมันที่มีต่อพวกเขาเป็นจริง

İbranice: 

השטן צדק במה שהוא חשב עליהם, והם הלכו אחריו, פרט לחלק מהמאמינים

Hırvatça: 

A Iblis se uvjerio u ono što je o njima mislio, i oni su se poveli za njim, osim grupe vjernika.

Rumence: 

Iblis le-a turnat ca adevărată închipuirea sa, iar ei l-au urmat, în afara unora dintre credincioşi.

Transliteration: 

Walaqad saddaqa AAalayhim ibleesu thannahu faittabaAAoohu illa fareeqan mina almumineena

Türkçe: 

Yemin olsun, İblis onlarla ilgili sanısında isabet etti. İnananlardan bir grup dışındakiler ona uydular.

Sahih International: 

And Iblees had already confirmed through them his assumption, so they followed him, except for a party of believers.

İngilizce: 

And on them did Satan prove true his idea, and they followed him, all but a party that believed.

Azerbaycanca: 

İblisin onlar haqqındakı zənni düz çıxdı. (İçərilərindən) bir dəstə mö’min istisna olmaqla, hamısı ona uydu.

Süleyman Ateş: 

Andolsun İblis, onlar hakkındaki zannını doğru çıkardı, inanan bir bölükten başka (hepsi) ona uydular.

Diyanet Vakfı: 

Andolsun İblis, onlar hakkındaki tahminini doğruya çıkardı. İnanan bir zümrenin dışında hepsi ona uydular.

Erhan Aktaş: 

Ant olsun ki, İblîs onlar hakkındaki beklentisini gerçekleştirdi. Îmân Edenlerden oluşan bir topluluk hariç, hepsi ona uydular.

Kral Fahd: 

Andolsun İblis, onlar hakkındaki tahminini doğruya çıkardı. İnanan bir zümrenin dışında hepsi ona uydular.

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun, İblîs onlar aleyhindeki zarınını gerçekleşdirmişdi de, îman edenlerden bir zümre haaric olmak üzere, (tamamen) ona uymuşlardı.

Muhammed Esed: 

Doğrusu İblis, onlar hakkında doğru söylemişti, çünkü (içlerindeki) bazı müminler hariç, tümü o(nun çağrısı)na uydular.

Gültekin Onan: 

Andolsun, İblis, kendileri hakkında zannını doğrulamış oldu

Ali Fikri Yavuz: 

Gerçekten İblis, insanlar aleyhindeki, (muhakkak onları azdıracağım) vaadini yerine getirdi. Onun için, müminlerden ibaret bir fırkadan başkası, İblis’e tâbi oldular.

Portekizce: 

O próprio Lúcifer confirmou que havia pensado certo a respeito deles - eles o seguiram, exceto uma parte dos fiéis;

İsveççe: 

Iblees hade rätt i sin uppfattning om dem - [när han kallade på dem] följde de honom - [alla] utom en grupp som var sanna troende.

Farsça: 

و همانا ابلیس، پندارش را [که گفته بود: نسل آدم را گمراه می کنم] درباره آنان تحقق یافت که همه جز گروهی از مؤمنان از او پیروی کردند.

Kürtçe: 

سوێند بەخوا بەڕاستی شەیتان گومانی خۆی لەواندا بەدی ھێنا بۆیە ئیمانداران نەبێت ھەموویان شوێنی شەیتان کەوتن

Özbekçe: 

Батаҳқиқ, иблис улар ҳақидаги гумонини рўёбга чиқарди. Бас, фақат бир гуруҳ мўминлардан бошқалари унга эргашдилар.

Malayca: 

Dan sesungguhnya Iblis telah dapati sangkaannya tepat terhadap mereka, iaitu mereka menurutnya, kecuali sebahagian dari orang-orang yang beriman (yang tidak terpedaya kepada hasutannya).

Arnavutça: 

Me të vërtetë, Iblisi e realizoi paramendimin e tij për ta – dhe ata shkuan pas tij, pos një grup besimtarësh.

Bulgarca: 

И така Иблис изпълни своите замисли спрямо тях, и те го последваха, освен една група от вярващите.

Sırpça: 

А ђаво је остварио оно што је о њима мислио, и они су се повели за њим, осим групе верника,

Çekçe: 

A ujistil se Iblís, že úsudek jeho a nich byl pravdivý, neboť jej následovali všichni kromě skupiny věřící.

Urduca: 

اُن کے معاملہ میں ابلیس نے اپنا گمان صحیح پایا اور انہوں نے اُسی کی پیروی کی، بجز ایک تھوڑے سے گروہ کے جو مومن تھا

Tacikçe: 

Шайтон гумони худро дар бораи онҳо дуруст ёфт. Ва ғайри гурӯҳе аз мӯъминон дигарон аз ӯ пайравӣ карданд.

Tatarca: 

Иблис аларны үземә ияртермен дигән занын, теләген дөресләде, алар Иблискә иярделәр, мәгәр мөэминнәрдән бер җәмәгать кенә Иблискә иярмәде.

Endonezyaca: 

Dan sesungguhnya iblis telah dapat membuktikan kebenaran sangkaannya terhadap mereka lalu mereka mengikutinya, kecuali sebahagian orang-orang yang beriman.

Amharca: 

ኢብሊስም በእነርሱ ላይ ምኞቱን በእርግጥ ፈጸመ፤ ከአመኑትም የሆኑት ጭፍሮች በስተቀር ተከተሉት፡፡

Tamilce: 

திட்டவட்டமாக இப்லீஸ் அவர்கள் மீது தன் எண்ணத்தை உண்மையாக்கினான். ஆகவே, அவர்கள் அவனை பின்பற்றினர், நம்பிக்கை கொண்ட பிரிவினரைத் தவிர. (நம்பிக்கையாளர்கள் இப்லீஸின் வழியில் செல்ல மாட்டார்கள்.)

Korece: 

이블리스는 그의 생각이 사 실이라 증언하니 믿는 사람들을 제외하고는 그를 따르더라

Vietnamca: 

Quả thật, Iblis đã khẳng định sự thật về họ cho điều mà hắn đã phỏng đoán (rằng hắn có thể dắt họ lạc khỏi điều chân lý). Cho nên, họ đã nghe theo hắn ngoại trừ một nhóm trong số những người có đức tin.

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: