Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

19

Sûredeki Ayet No: 

19

Ayet No: 

2269

Sayfa No: 

306

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ إِنَّمَا أَنَا رَسُولُ رَبِّكِ لِأَهَبَ لَكِ غُلَامًا زَكِيًّا

Çeviriyazı: 

ḳâle innemâ ene rasûlü rabbik. liehebe leki gulâmen zekiyyâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Melek: "Ben, sana temiz bir oğlan bağışlamak için, Rabbinin gönderdiği bir elçiyim" dedi.

Diyanet İşleri: 

Cebrail: "Ben temiz bir oğlan bağışlamak için Rabbinin sana gönderdiği elçiden başkası değilim" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ruh, ben demişti, ancak Rabbinin bir elçisiyim, sana bir erkek çocuk vermeye geldim.

Şaban Piriş: 

Ben, ancak Rabbinin bir elçisiyim. Sana tertemiz bir oğul vermek için gönderildim.

Edip Yüksel: 

(Melek:) "Ben, sana tertemiz bir erkek çocuğu vermek için görevlendirilmiş Rabbinin bir elçisiyim," dedi.

Ali Bulaç: 

Demişti ki: "Ben, yalnızca Rabbinden (gelen) bir elçiyim; sana tertemiz bir erkek çocuk armağan etmek için (buradayım)."

Suat Yıldırım: 

Ruh: “Ben” dedi, “Rabbinden sana gelen bir elçiyim.Sana tertemiz bir erkek çocuk hediye edeyim diye geldim.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(Cibril) Dedi ki: «Ben sana bir tertemiz oğul bağışlamak için Rabbinin ancak bir elçisiyim.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ruh dedi: "Ben, sadece Rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir oğlan bağışlamak için buradayım."

Bekir Sadak: 

(24-25) Onun altindan bir ses kendisine soyle seslendi: «Sakin uzulme, Rabbin icinde bulunani serefli kilmistir. Hurma agacini kendine dogru silkele, ustune taze hurma dokulsun.

İbni Kesir: 

O da: Ben, Rabbının sana tertemiz bir oğul vermek için gönderdiği bir elçiden başka bir şey değilim, dedi.

Adem Uğur: 

Melek: Ben, yalnızca, sana tertemiz bir erkek çocuk bağışlamam için Rabbinin bir elçisiyim, dedi.

İskender Ali Mihr: 

“Ben sadece sana zeki (temiz) bir erkek çocuk bağışlamak için senin Rabbinin bir resûlüyüm.” dedi.

Celal Yıldırım: 

Cibril ona : «Ben ancak sana tertemiz pâk bir oğlan bağışlamak için Rabbin elçisiyim,» demişti.

Tefhim ul Kuran: 

Demişti ki: «Ben, yalnızca Rabbinden (gelen) bir elçiyim

Fransızca: 

Il dit : "Je suis en fait un Messager de ton Seigneur pour te faire don d'un fils pur".

İspanyolca: 

Dijo él: «Yo soy sólo el enviado de tu Señor para regalarte un muchacho puro».

İtalyanca: 

Rispose: «Non sono altro che un messaggero del tuo Signore, per darti un figlio puro».

Almanca: 

Er erwiderte: "Ich bin doch nur ein Gesandter deines HERRN, um dir einen reinen Jungen zu schenken!"

Çince: 

他说:我只是你的主的使者,我来给你一个纯洁的儿子。

Hollandaca: 

Hij antwoordde: Waarlijk, ik ben de boodschapper van uwen Heer, en ik ben gezonden om u een heiligen zoon te geven.

Rusça: 

Он сказал: "Воистину, я послан твоим Господом, чтобы даровать тебе чистого мальчика".

Somalice: 

kuna yidhi anigu waxaan uun ahay rasuulka Eebahaa inaan ku siiyo wiil daahir ah.,

Swahilice: 

(Malaika) akasema: Hakika mimi ni mwenye kutumwa na Mola wako Mlezi ili nikubashirie tunu ya mwana aliye takasika.

Uygurca: 

جىبرىئىل ئېيتتى: «مەن ساڭا بىر پاك ئوغۇل بېرىش ئۈچۈن ئەۋەتىلگەن پەرۋەردىگارىڭنىڭ ئەلچىسىمەن»

Japonca: 

かれは言った。「わたしは,あなたの主から遣わされた使徒に過ぎない。清純な息子をあなたに授ける(知らせの)ために。」

Arapça (Ürdün): 

«قال إنما أنا رسول ربك ليهب لك غلاما زكيا» بالنبوة.

Hintçe: 

(मेरे पास से हट जा) जिबरील ने कहा मैं तो साफ़ तुम्हारे परवरदिगार का पैग़मबर (फ़रिश्ता) हूँ ताकि तुमको पाक व पाकीज़ा लड़का अता करूँ

Tayca: 

เขา (ญิบรีล) กล่าวว่า “แท้จริงฉันเป็นเพียงฑูตแห่งพระเจ้าของเธอ เพื่อฉันจะให้ลูกชายผู้บริสุทธิ์แก่เธอ”

İbranice: 

אמר: 'אכן, אני שליח ריבונך לתת לך בן טהור

Hırvatça: 

"A ja sam upravo izaslanik Gospodara tvoga'', reče on, "da ti poklonim dječaka čista!"

Rumence: 

El spuse: “Eu sunt doar trimisul Domnului tău ca să-ţi dăruiesc un fecior curat.”

Transliteration: 

Qala innama ana rasoolu rabbiki liahaba laki ghulaman zakiyyan

Türkçe: 

Ruh dedi: "Ben, sadece Rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir oğlan bağışlamak için buradayım."

Sahih International: 

He said, "I am only the messenger of your Lord to give you [news of] a pure boy."

İngilizce: 

He said: "Nay, I am only a messenger from thy Lord, (to announce) to thee the gift of a holy son.

Azerbaycanca: 

(Cəbrail: ) “Mən sənə ancaq təmiz (mə’sum) bir oğlan bağışlamaq üçün Rəbbinin (göndərdiyi) elçisiyəm!” – dedi.

Süleyman Ateş: 

(Ruh): "Ben, dedi, sadece Rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir erkek çocuğu hediye edeyim diye (geldim)."

Diyanet Vakfı: 

Melek: Ben, yalnızca, sana tertemiz bir erkek çocuk bağışlamam için Rabbinin bir elçisiyim, dedi.

Erhan Aktaş: 

“Ben sadece “Rabb’inin elçisiyim.” dedi. “Sana tertemiz bir oğul armağan etmek için geldim.”

Kral Fahd: 

Melek: Ben, yalnızca, sana tertemiz bir erkek çocuk bağışlamam için Rabbinin bir elçisiyim, dedi.

Hasan Basri Çantay: 

(Ruuh da): «Ben ancak sana (günâhlardan) pâk bir oğlan verme (ye vesîle olmak) için (o istiaaze etdiğin) Rabbinin elçisiyim» dedi.

Muhammed Esed: 

(Melek:) "Ben yalnızca Rabbinin bir elçisiyim" dedi, "(O Rab ki:) sana tertemiz bir oğul armağan edeceğim (diyor)."

Gültekin Onan: 

19:18

Ali Fikri Yavuz: 

Cebraîl: “- Gerçekten ben, sana temiz bir oğlan vermek için sırf Rabbinin gönderdiği elçisiyim.” dedi.

Portekizce: 

Explicou-lhe: Sou tão-somente o mensageiro do teu Senhor, para agraciar-te com um filho imaculado.

İsveççe: 

[Ängeln] sade: ”Jag är ingenting annat än en budbärare från din Herre [med hälsningen:] 'Jag skall skänka dig en son, ren och rättfärdig.'”

Farsça: 

گفت: جز این نیست که من فرستاده پروردگار تو هستم برای آنکه پسری پاک و پاکیزه به تو ببخشم.

Kürtçe: 

جوبرەیل ووتی (ترست نەبێت) من نێردراوی پەروەردگارتم بۆ ئەوەی منداڵێکی پاک و خاوێنت پێ ببەخشم

Özbekçe: 

У: «Мен Роббингнинг элчисиман, холос, сенга бир пок ўғилни ҳадя этиш учун келдим», деди.

Malayca: 

Ia berkata: "Sesungguhnya aku pesuruh Tuhanmu, untuk menyebabkanmu dikurniakan seorang anak yang suci".

Arnavutça: 

Ai tha: “Unë jam vetëm i dërguari i Zotit tënd, që të dhurojë ty një djalë të pastër”.

Bulgarca: 

Рече [Джибрил]: “Аз съм само пратеник на твоя Господ, за да те даря с пречисто момче.”

Sırpça: 

„А ја сам управо изасланик твога Господара“, рече он, „да ти поклоним честитог дечака!“

Çekçe: 

Pravil: 'Já posel jsem Pána tvého, abych ti daroval chlapce čistého.'

Urduca: 

اُس نے کہا "میں تو تیرے رب کا فرستادہ ہوں اور اس لیے بھیجا گیا ہوں کہ تجھے ایک پاکیزہ لڑکا دوں"

Tacikçe: 

Гуфт: «Ман фиристодаи Парвардигори ту ҳастам, то туро писаре покиза бибахшам».

Tatarca: 

Җәбраил әйтте: "Мин Раббыңның расүлемен, сиңа гөнаһтан пакь бер бала һибә итмәк өчен килдем."

Endonezyaca: 

Ia (jibril) berkata: "Sesungguhnya aku ini hanyalah seorang utusan Tuhanmu, untuk memberimu seorang anak laki-laki yang suci".

Amharca: 

«እኔ ንጹሕን ልጅ ለአንቺ ልሰጥሽ የጌታሽ መልክተኛ ነኝ» አላት፡፡

Tamilce: 

அவர் கூறினார்: “நானெல்லாம் உமது இறைவனின் தூதர்தான் (தீங்கை நாடக்கூடிய மனிதன் அல்ல), பரிசுத்தமான ஒரு குழந்தையை உமக்கு நான் வழங்குவதற்காக (உம்மிடம் வந்திருக்கிறேன்).”

Korece: 

그가 말하길 실로 나는 당 신 주님의 사자로써 성스러운 아 들의 소식을 전하기 위해 왔노라 하너

Vietnamca: 

(Jibril) liền bảo: “Ta thật ra là một vị Sứ Giả của Thượng Đế của Nữ, (Ta đến báo cho Nữ biết rằng Ngài) sẽ ban cho Nữ một đứa con trai thanh khiết.”

Rubu tag: 

Hizb tag: