Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

15

Sûredeki Ayet No: 

15

Ayet No: 

1817

Sayfa No: 

262

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لَقَالُوا إِنَّمَا سُكِّرَتْ أَبْصَارُنَا بَلْ نَحْنُ قَوْمٌ مَّسْحُورُونَ

Çeviriyazı: 

leḳâlû innemâ sükkirat ebṣârunâ bel naḥnü ḳavmüm mesḥûrûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Gözlerimiz perdelendi, daha doğrusu bize büyü yapılmıştır derler.

Diyanet İşleri: 

Onlara gökten bir kapı açsak da, oradan çıkmağa koyulsalar: "Gözlerimiz döndü, biz herhalde büyülendik" derler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bunu görürler de gene ancak derler, gözlerimiz bağlandı bizim, hatta büyülenmiş bir topluluğuz biz.

Şaban Piriş: 

Yine de: “Gözlerimiz perdelendi, belki de hepimiz büyülendik” derler.

Edip Yüksel: 

"Gözlerimiz sarhoş edildi, büyülendik," diyeceklerdi.

Ali Bulaç: 

Mutlaka: "Gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyülenmiş bir topluluğuz" diyeceklerdir.

Suat Yıldırım: 

Hatta o kâfirlere gökten bir kapı açsak, onlar da yukarı yükselip çıksalar, yine de “Galiba gözlerimiz bağlandı, belki de büyüye tutulduk!” derler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Elbette diyeceklerdir ki: «Muhakkak gözlerimiz döndürülmüştür, belkide biz büyülenmiş bir cemaatiz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kesinlikle şöyle diyeceklerdi: "Bizim gözlerimiz döndürüldü, bakışlarımız sarhoş edildi. Belki de biz büyüye çarptırılmış bir toplumuz."

Bekir Sadak: 

Orada sizin ve rizik veremiyeceginiz kimseler icin gecimlikler meydana getirdik.

İbni Kesir: 

Gözlerimiz döndü, biz herhalde büyülendik, derlerdi.

Adem Uğur: 

Gözlerimiz boyandı, daha doğrusu bize büyü yapılmıştır derler.

İskender Ali Mihr: 

Mutlaka: “Sadece gözlerimiz bağlandı (engellendi, gerçeği göremiyoruz). Hayır, biz büyülenmiş bir kavimiz.” demiş olacaklar.

Celal Yıldırım: 

15:14

Tefhim ul Kuran: 

Mutlaka: «Gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyülenmiş bir topluluğuz» diyeceklerdir.

Fransızca: 

Et même si Nous ouvrions pour eux une porte du ciel, et qu'ils pussent y monter,

İspanyolca: 

dirían: «Nuestra vista ha sido enturbiada nada más, o, más bien, somos gente a quienes se ha hechizado».

İtalyanca: 

direbbero: «I nostri occhi sono ipnotizzati o ci hanno lanciato un sortilegio!».

Almanca: 

würden sie gewiß sagen: "Nur unsere Blicke wurden verwirrt. Nein, sondern wir sind verzauberte Leute!"

Çince: 

他们必定说:我们的眼睛受蒙蔽了,不然,我们是中了魔术的民众。

Hollandaca: 

Zouden zij veeleer uitroepen: Onze oogen zijn slechts verblind door dronkenschap, of wij bevinden ons onder den indruk eener zinsbeguicheling.

Rusça: 

они непременно сказали бы: "Наши взоры затуманены, а сами мы околдованы".

Somalice: 

waxay odhan lahaayeen waxaan uun la awday (La tiray) aragyadannadii, waxaabanse nahay qoom la sixray.

Swahilice: 

Basi wangeli sema: Macho yetu yamelevywa, bali sisi wenyewe tumerogwa.

Uygurca: 

ئۇلار چوقۇم: «كۆزلىرىمىز باغلىنىپ قالدى، بەلكىم سېھىرلەنگەن قەۋم بولۇپ قالساق كېرەك» دېيىشىدۇ

Japonca: 

かれらは必ず,「わたしたちの目は本当に眩んでしまった。いやわたしたちは魔法にかけられている。」と言うであろう。

Arapça (Ürdün): 

«لقالوا إنما سُكِّرت» سدت «أبصارنا بل نحن قوم مسحورون» يخيل إلينا ذلك.

Hintçe: 

तब भी यहीं कहेगें कि हो न हो हमारी ऑंखें (नज़र बन्दी से) मतवाली कर दी गई हैं या नहीं तो हम लोगों पर जादू किया गया है

Tayca: 

แน่นอนพวกเขาจะกล่าวว่า “แท้จริงสายตาของพวกเราถูกปิดกั้น ไม่แต่เพียงเท่านั้นพวกเรายังเป้นกลุ่มชนที่ถูกเวทมนตร์อีกด้วย”

İbranice: 

גם אז הם יגידו: 'זוהי אחיזת עיניים, לא כי אנחנו אנשים אשר פגע בנו קסם

Hırvatça: 

opet bi oni, sigurno, rekli: "Pogledi očiju su nam opijeni, štaviše, mi smo ljudi opčinjeni.

Rumence: 

tot ar fi spus: “Privirile ne sunt ameţite ori suntem nişte oameni vrăjiţi.”

Transliteration: 

Laqaloo innama sukkirat absaruna bal nahnu qawmun mashooroona

Türkçe: 

Kesinlikle şöyle diyeceklerdi: "Bizim gözlerimiz döndürüldü, bakışlarımız sarhoş edildi. Belki de biz büyüye çarptırılmış bir toplumuz."

Sahih International: 

They would say, "Our eyes have only been dazzled. Rather, we are a people affected by magic."

İngilizce: 

They would only say: "Our eyes have been intoxicated: Nay, we have been bewitched by sorcery."

Azerbaycanca: 

“Gözümüz bağlanmış (xumarlanmış), biz sehrlənmişik (Muhəmməd bizi ovsunlayıb gözümüzü bağlamışdır)”, - deyərlər.

Süleyman Ateş: 

Herhalde gözlerimiz döndürüldü, biz büyülenmiş bir topluluğuz, derlerdi.

Diyanet Vakfı: 

"Gözlerimiz boyandı, daha doğrusu bize büyü yapılmıştır" derler.

Erhan Aktaş: 

“Herhalde gözlerimiz döndürüldü(1), doğrusu büyülenmiş bir topluluğuz.” derlerdi.

Kral Fahd: 

yine de «Gözlerimiz boyandı, daha doğrusu bize büyü yapılmıştır» derler.

Hasan Basri Çantay: 

15:14

Muhammed Esed: 

kuşkusuz, o zaman da: "Bizim düpedüz gözlerimiz bağlandı!" diyeceklerdi, "Demek ki, büyülenmiş kimseleriz biz!"

Gültekin Onan: 

Mutlaka: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

15:14

Portekizce: 

Diriam: Nossos olhos foram ofuscados ou fomos mistificados!

İsveççe: 

skulle de säkerligen säga: "Vi är offer för en synvilla - nej, vi har blivit förhäxade!"

Farsça: 

باز خواهند گفت: یقیناً ما چشم بندی شده ایم، بلکه گروهی جادو شده هستیم.

Kürtçe: 

ئەوسا دەیانووت بێگومان ئێمە چاوبەستـمان لێکراوە بەڵکو ئێمە کۆمەڵێکین جادومان لێکراوە

Özbekçe: 

Улар: «Албатта, кўзларимиз боғланди, балки биз сеҳрланган қавмдирмиз», дерлар. (Аллоҳнинг ҳақлиги ҳақидаги мўъжиза кўрсатилиб, қўлига ушлатиб қўйилса ҳам, эҳтимол удир, эҳтимол будир, балки табиат қонунини мен тушунмаётгандирман, деб тураверадилар.)

Malayca: 

Tentulah mereka akan (mengingkari kenyataan yang benar itu dengan) berkata: "Hanya mata kami telah disilapkan penglihatannya bahkan kami adalah kaum yang telah disihirkan (oleh Muhammad)".

Arnavutça: 

do të thonin (ata): “Sytë na kanë qenë të mjegulluar, na jemi popull i magjepsur!”

Bulgarca: 

пак щяха да рекат: “Погледите ни бяха заслепени. Ние сме омагьосани хора.”

Sırpça: 

опет би они, сигурно, казали: „Наше очи су опијене, штавише, ми смо људи опчињени.“

Çekçe: 

přece by říkali: 'Zraky naše byly opity nebo spíše jsme lidé očarovaní!'

Urduca: 

تب بھی وہ یہی کہتے کہ ہماری آنکھوں کو دھوکا ہو رہا ہے، بلکہ ہم پر جادو کر دیا گیا ہے

Tacikçe: 

гӯянд: «Чашмони моро ҷоду кардаанд, балки мо мардуме ҷодузада ҳастем!»

Tatarca: 

әлбәттә, әйтерләр иде: "Күзебез пәрдәләнде, бәлки без сихерләнгәнбез, Мухәммәд безне сихерләгән".

Endonezyaca: 

tentulah mereka berkata: "Sesungguhnya pandangan kamilah yang dikaburkan, bahkan kami adalah orang orang yang kena sihir".

Amharca: 

«የተዘጉት ዓይኖቻችን ናቸው፡፡ እንዲያውም እኛ የተደገመብን ሰዎች ነን» ባሉ ነበር፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் (நம்பிக்கை கொள்ள மாட்டார்கள். மாறாக), “எங்கள் கண்கள் நிச்சயம் மயக்கப்பட்டு விட்டன; மாறாக, நாங்கள் மந்திரம் செய்யப்பட்ட மக்களாக ஆகிவிட்டோம்” என்றே கூறுவார்கள்.

Korece: 

그들은 틀림없이 우리의 눈들이 도취되어 우리가 마술에 걸 려 있을 뿐이라고 말할 것이라

Vietnamca: 

Thì chúng vẫn nói: “Chắc chắn mắt của chúng ta chỉ bị lóa. Không, chúng ta đã bị trúng bùa.”