Arapça:
قَالُوا يَا أَبَانَا اسْتَغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا إِنَّا كُنَّا خَاطِئِينَ
Çeviriyazı:
ḳâlû yâ ebâne-stagfir lenâ ẕünûbenâ innâ künnâ ḫâṭiîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Dediler ki: "Ey babamız, bizim için Allah'a istiğfar eyle. Biz gerçekten büyük günah işlemiştik."
Diyanet İşleri:
Oğulları: "Ey Babamız! Suçlarımızın bağışlanmasını dile, bizler hiç şüphesiz suçluyuz" dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Babamız dediler, suçlarımızın yarlıganmasını dile, gerçekten de yanlış bir harekette bulunduk biz.
Şaban Piriş:
Oğulları: Ey Babamız! Günahlarımızın bağışlanmasını dile, biz gerçekten günahkârız, dediler.
Edip Yüksel:
Dediler ki: "Ey babamız, günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten yanlış davrandık."
Ali Bulaç:
(Çocukları da:) "Ey babamız, bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hataya düşenler idik" dediler.
Suat Yıldırım:
Evlatları ise şöyle dediler: “Ey bizim şefkatli babamız! Bizim günahlarımız için Allah'tan mağfiret dile. Doğrusu biz günahkârız.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dediler ki: «Ey babamız! Bizim için günahlarımız hakkında istiğfarda bulun, muhakkak ki biz hata ediciler olmuşuzdur.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Oğulları dediler: "Ey babamız! Günahlarımızın affını dile. Gerçekten biz hata işledik."
Bekir Sadak:
(102-10) 3 Sana boylece vahyettiklerimiz, gaybe ait haberlerdir. Onlar elbirligi edip duzen kurduklari zaman yanlarinda degildin
İbni Kesir:
Dediler ki: Ey babamız
Adem Uğur:
(Oğulları) dediler ki: Ey babamız! (Allah´tan) bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten günahkârlar idik.
İskender Ali Mihr:
(Yusuf (A.S)´ın kardeşleri) şöyle dediler: “Ey babamız! Bizim günahlarımız için mağfiret dile. Gerçekten biz, bilerek günah işleyenlerden olduk."
Celal Yıldırım:
Oğullan, «Ey babamız I Günahlarımızın bizim için bağışlanmasını dile
Tefhim ul Kuran:
(Çocukları da:) «Ey babamız, bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hataya düşenler idik» dediler.
Fransızca:
- Ils dirent : "ô notre père, implore pour nous la rémission de nos péchés. Nous étions vraiment fautifs".
İspanyolca:
Dijeron: «¡Padre! ¡Pide a Alá que nos perdone nuestros pecados! ¡Hemos pecado!»
İtalyanca:
Dissero: «O padre, implora perdono per i nostri peccati, ché veramente siamo colpevoli».
Almanca:
Sie sagten: "Unser Vater! Bitte für uns um die Vergebung unserer Verfehlungen, denn wir waren gewiß Verfehlende."
Çince:
他们说:我们的父亲啊!请你为我们求饶,我们确是有罪的。
Hollandaca:
Zij antwoordden: O vader! vraag vergiffenis van onze zonden voor ons; want, waarlijk, wij zijn zondaars geweest.
Rusça:
Они сказали: "Отец наш! Попроси прощения нашим грехам. Воистину, мы были грешниками".
Somalice:
waxayna dheheen Aabbow nooga dhaafid warso dambigannaga waan gafsanayne.
Swahilice:
Wakasema: Ee baba yetu! Tuombee msamaha kwa dhambi zetu. Hapana shaka sisi tulikuwa na makosa.
Uygurca:
ئۇلار: «ئى ئاتىمىز! گۇناھلىرىمىز ئۈچۈن بىزگە مەغپىرەت تىلىگىن، بىز ھەقىقەتەن خاتالاشتۇق» دېيىشتى
Japonca:
かれらは言った。「父よ,わたしたちのために,罪の御放しを祈って下さい。わたしたちは本当に罪深い者でした。」
Arapça (Ürdün):
«قالوا يا أبانا استغفر لنا ذنوبنا إنا كنا خاطئين».
Hintçe:
उन लोगों ने अर्ज़ की ऐ अब्बा हमारे गुनाहों की मग़फिरत की (ख़ुदा की बारगाह में) हमारे वास्ते दुआ मॉगिए हम बेशक अज़सरतापा गुनेहगार हैं
Tayca:
พวกเขากล่าวว่า “โอ้พ่อของเรา! โปรดขออภัยโทษความผิดของเราให้แก่เรา แท้จริงเราเป็นผู้ผิด”
İbranice:
הם אמרו: ' הוי, אבינו! בקש למעננו סליחה מאלוהים על חטאינו, כי אכן היינו חוטאים
Hırvatça:
"O oče naš", rekoše oni, "zamoli za oprost grijeha naših, mi smo, zaista, griješili."
Rumence:
Ei spuseră: “O, tată al nostru! Cere pentru noi iertarea păcatelor noastre, căci noi am fost greşiţi.”
Transliteration:
Qaloo ya abana istaghfir lana thunoobana inna kunna khatieena
Türkçe:
Oğulları dediler: "Ey babamız! Günahlarımızın affını dile. Gerçekten biz hata işledik."
Sahih International:
They said, "O our father, ask for us forgiveness of our sins; indeed, we have been sinners."
İngilizce:
They said: "O our father! ask for us forgiveness for our sins, for we were truly at fault."
Azerbaycanca:
(Oğlanları ona: ) “Ata! Bizim üçün günahlarımızın bağışlanmasını dilə. Biz, doğrudan da, günahkar olmuşuq!” dedilər.
Süleyman Ateş:
(Oğulları): "Ey babamız, bizim günahlarımızın bağışlanmasını dile. Gerçekten biz günah işledik." dediler.
Diyanet Vakfı:
(Oğulları) dediler ki: Ey babamız! (Allah'tan) bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten günahkarlar idik.
Erhan Aktaş:
“Ey babamız! Suçlarımız için bağışlama dile. Gerçekten bizler yanlış yaptık.” dediler.
Kral Fahd:
(Oğulları) dediler ki: Ey babamız! (Allah'tan) bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten günahkârlar idik.
Hasan Basri Çantay:
(Mısırdan gelen evlâdları) dediler: «Ey pederimiz, bizim için (günâhlarımıza) istiğfar ediver. Biz hakıykaten suçlular idik».
Muhammed Esed:
(Oğulları:) "Ey babamız!" dediler, "Bizim için Allah´tan günahlarımızı bağışlamasını dile; çünkü biz gerçekten günahkar kimseler olmuştuk".
Gültekin Onan:
(Çocukları da:) "
Ali Fikri Yavuz:
Oğulları kendisine
Portekizce:
Disseram-lhe: Ó pai, implora a Deus que nos perdoe porque somos culpados!
İsveççe:
[Sönerna] svarade: "Fader! Be Gud om förlåtelse för oss - vi var sannerligen syndare."
Farsça:
گفتند: ای پدر! آمرزش گناهانمان را بخواه، بی تردید ما خطاکار بوده ایم.
Kürtçe:
ووتیان ئەی بابە داوای لێخۆشبوونی گوناھەکانمان بۆ بکە (لای پەروەردگار) بەڕاستی ئێمە گوناھباربووین
Özbekçe:
Улар: «Эй отамиз, гуноҳларимиз учун истиғфор айт. Албатта, биз хатокорлардан бўлган эканмиз», дедилар.
Malayca:
Mereka berkata: "Wahai ayah kami! Mintalah ampun bagi kami akan dosa-dosa kami; sesungguhnya kami adalah orang-orang yang bersalah".
Arnavutça:
Ata thanë: “O babai ynë, kërko falje për ne (nga Perëndia) për gabimet tona; ne, me të vërtetë, kemi qenë të gabueshëm”.
Bulgarca:
Рекоха: “О, татко наш, моли се да ни бъдат опростени греховете! Наистина съгрешихме.”
Sırpça:
„О оче наш“, рекоше они, „замоли за опрост наших греха, ми смо, заиста, грешили.“
Çekçe:
Pravili: 'Otče náš, pros za nás Boha o odpuštění hříchů našich, vždyť my věru jsme byli hříšníky.'
Urduca:
سب بول اٹھے "ابا جان، آپ ہمارے گناہوں کی بخشش کے لیے دعا کریں، واقعی ہم خطا کار تھے"
Tacikçe:
Гуфтанд: «Эй падар, барои гуноҳони мо омурзиш бихоҳ, ки мо хатокор будаем».
Tatarca:
Угыллары әйттеләр: "Ий атабыз! Тәхкыйк без хаталык кылдык вә гөнаһлы булдык, инде безне гафу ит! Һәм безнең өчен Аллаһудан ярлыкау өстәгел!"
Endonezyaca:
Mereka berkata: "Wahai ayah kami, mohonkanlah ampun bagi kami terhadap dosa-dosa kami, sesungguhnya kami adalah orang-orang yang bersalah (berdosa)".
Amharca:
«አባታችን ሆይ! ለኀጢአቶቻችን ምሕረትን ለምንልን እኛ ጥፋተኞች ነበርንና» አሉ፡፡
Tamilce:
(யஅகூபிடம் அவரின் பிள்ளைகள்) கூறினார்கள்: “எங்கள் தந்தையே! எங்களுக்கு எங்கள் பாவங்களை அல்லாஹ் மன்னிப்பதற்கு பிரார்த்தனை செய்வீராக! நிச்சயமாக நாங்கள் தவறிழைப்பவர்களாக இருந்தோம்.”
Korece:
이때 그들이 말하기를 아버 지 저희의 죄를 용서하여 주옵소 서 저희들이 죄인들이옵니다
Vietnamca:
(Các con của Ya’qub) nói: “Thưa Cha của chúng con, xin cha hãy cầu xin (Allah) tha thứ tội lỗi cho chúng con. Quả thật, chúng con là những kẻ sai trái.”
Ayet Linkleri: