Arapça:
وَإِذْ تَأَذَّنَ رَبُّكَ لَيَبْعَثَنَّ عَلَيْهِمْ إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ مَن يَسُومُهُمْ سُوءَ الْعَذَابِ ۗ إِنَّ رَبَّكَ لَسَرِيعُ الْعِقَابِ ۖ وَإِنَّهُ لَغَفُورٌ رَّحِيمٌ
Çeviriyazı:
veiẕ teeẕẕene rabbüke leyeb`aŝenne `aleyhim ilâ yevmi-lḳiyâmeti mey yesûmühüm sûe-l`aẕâb. inne rabbeke leserî`u-l`iḳâb. veinnehû legafûrur raḥîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O Vakit Rabbin işte şu ahdi ilan edip bildirdi ki: Kıyamet gününe kadar onlara en kötü muameleyi yapacak olan kimseleri başlarına gönderecektir. Muhakkak ki, Rabbin hızla cezalandırandır ve yine muhakkak ki O, çok affedici, çok merhametlidir.
Diyanet İşleri:
Rabbin, kıyamet gününe kadar, onları, kötü azaba uğratacak kimseleri üzerlerine göndereceğini bildirmişti. Doğrusu Rabbin, cezayı çabuk verir. Doğrusu O bağışlar ve merhamet eder.
Abdulbakî Gölpınarlı:
An o zamanı ki Rabbin, kıyamet gününedek onlara en kötü azapla azaplandıracak olanları göndereceğini kesin olarak bildirmişti. Şüphe yok ki Rabbin, cezayı pek tez verir ve şüphe yok ki o, suçları örter, rahimdir.
Şaban Piriş:
Rabbin, onların üzerine kıyamet gününe dek kendilerini en kötü cezalandıracak kimseleri göndereceğini bildirmişti. Rabbinin ceza vermesi çok hızlıdır. Şüphesiz O, çokça bağışlayan, çokça merhamet edendir.
Edip Yüksel:
Ayrıca Rabbin, diriliş gününe kadar onlara cezaların en kötüsünü verecek kimseler göndereceğini bildirdi. Rabbin çabuk sonuçlandırandır ve elbette O, Bağışlayandır, Rahimdir.
Ali Bulaç:
İşte o zaman Rabbin, onlara en kötü azabı yapacak kimse(leri) kıyamet gününe kadar üzerlerine mutlaka göndereceğini bildirdi. Şüphesiz, Rabbin (ceza ile) sonuçlandırması pek çabuk olandır ve gerçekten O, bağışlayandır, esirgeyendir.
Suat Yıldırım:
O vakit Rabbin, kıyamet gününe kadar onları kötü azaba uğratacak kimseler ortaya çıkaracağını bildirdi.Muhakkak ki Rabbin, dilediğinde cezayı çabucak verir, ama aslında gafurdur, rahîmdir (affı ve merhameti boldur).
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve hatırlat onlara, o vakit Rabbin bildirmiş oldu ki, elbette Kıyamet gününe kadar onların üzerine onlara en kötü azap ile işkencede bulunacak kimseler gönderecek. Şüphe yok ki, Rabbin elbette Seriû´i-İkâb´tır ve şüphe yok ki, O elbette gafûrdur, rahîmdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Rabbin, kıyamet gününe kadar, kendilerine azabın en kötüsünü yapacak kimseleri üzerlerine göndereceğini bildirmişti. Senin Rabbin cezayı vermede çok süratli davranır; ama çok affedici, çok merhametlidir de.
Bekir Sadak:
(172-17) 3 Rabbin, insanoglunun sulbunden soyunu alip devam ettirmis, onlara: «Ben sizin Rabbiniz degil miyim» demis ve buna kendilerini sahit tutmustu. Onlar da: «Evet sahidiz» demislerdi. Bu, kiyamet gunu, «Bizim bundan haberimiz yoktu» dersiniz veya «Daha once babalarimiz Allah´a ortak kosmuslardi, biz de onlardan sonra gelen bir soyuz, bizi, bosa calisanlarin yaptiklarindan oturu yok eder misin?» dersiniz diyedir.
İbni Kesir:
Hani Rabbın
Adem Uğur:
Rabbin, elbette kıyamet gününe kadar onlara en kötü eziyeti yapacak kimseler göndereceğini ilân etti. Şüphesiz Rabbin cezayı çabuk verendir. Ve O çok bağışlayan, pek esirgeyendir.
İskender Ali Mihr:
Ve senin Rabbin kıyâmet gününe kadar, onlara azabın en kötüsünü yapacak kişileri mutlaka göndereceğini bildirmişti. Muhakkak ki senin Rabbin ikabı (cezası) çabuk olandır. Ve gerçekten O, elbette Gafur ve Rahîm´dir.
Celal Yıldırım:
Hani Rabbin Kıyamete kadar onları kötü bir azaba uğratacak kimseleri üzerlerine mutlaka göndereceğini bildirmişti. Şüphesiz ki, Rabbin cezayı çok çabuk verendir ve O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Tefhim ul Kuran:
Ve Rabbinin ilan ettiği şu zamanı hatırla ki, hani Rabbin belirtmişti, «Kıyamet gününe kadar İsrailoğullarının üzerine tekrar tekrar onlara şiddetli azablar uygulayacak insanlar gönderelim.» Rabbin sonuçlandırması pek çabuktur ve gerçekten O, bağışlayandır, esirgeyendir.
Fransızca:
Et lorsque ton Seigneur annonça qu'Il enverra certes contre eux quelqu'un qui leur imposera le pire châtiment jusqu'au Jour de la Résurrection. En vérité ton Seigneur est prompt à punir mais Il est aussi Pardonneur et Miséricordieux.
İspanyolca:
Y cuando tu Señor anunció que enviaría, ciertamente, contra ellos hasta el día de la Resurrección a gente que les impusiera un duro castigo. Ciertamente, tu Señor es rápido en castigar, pero también es indulgente, misericordioso.
İtalyanca:
E il tuo Signore annunciò che avrebbe inviato contro di loro qualcuno che li avrebbe duramente castigati fino al Giorno della Resurrezione! In verità il tuo Signore è sollecito nel castigo, ma è anche perdonatore, misericordioso.
Almanca:
Und (erinnere daran), als dein HERR es bekanntmachte: "ER wird ihnen doch bis zum Jüngsten Tag Menschen schicken, die ihnen das Härteste an Peinigung zufügen." Gewiß, Dein HERR ist zweifelsohne schnell im Strafen und gewiß, ER ist doch allvergebend, allgnädig.
Çince:
当时,你的主宣布他一定派人来使他们继续遭受酷刑,直到复活日。你的主的惩罚确是神速的。他确是至赦的,确是至慈的。
Hollandaca:
En herdenk, hoe uw Heer verklaarde, dat hij den Joden zekerlijk tot den dag der opstanding een volk zou zenden, dat eene harde verdrukking op hen zou uitoefenen; want uw Heer is stipt in bestraffing, doch hij is ook gereed te vergeven en barmhartig.
Rusça:
Вот твой Господь возвестил, что Он непременно будет насылать на них до Дня воскресения тех, кто будет подвергать их ужасным мучениям. Воистину, твой Господь скор в наказании. Воистину, Он - Прощающий, Милосердный.
Somalice:
Xusuusta markuu Eebe Ogeysiiyey inuu u soo Bixiyaa Yuhuud tan iyo Qiyaamaha cid Dhadhansiisa Cadaab Xun, Eebahaana Ciqaabtiisu way Deg degtaa, waana Dambi Dhaafe Naxariista.
Swahilice:
Na pale alipo tangaza Mola wako Mlezi kwamba hapana shaka atawaletea watu ambao watawaadhibu kwa adhabu mbaya mpaka Siku ya Kiyama. Hakika Mola wako Mlezi ni Mwepesi wa kuadhibu, na bila ya shaka ni Mwenye maghfira, na Mwenye kurehemu.
Uygurca:
(ئى مۇھەممەد!) ئۆز ۋاقتىدا، پەرۋەردىگارىڭ ئۇلارغا (يەنى يەھۇدىيلارغا) قىيامەتكىچە چوقۇم قاتتىق ئازابلايدىغان كىشىلەرنى ئەۋەتىپ تۇرىدىغانلىقىنى خەۋەر قىلدى. شۈبھىسىزكى، پەرۋەردىگارىڭ (ئاسىيلىق قىلغۇچىلارنى) ئەلۋەتتە تېز جازالىغۇچىدۇر، (ئىتائەت قىلغۇچىلارغا) ئەلۋەتتە مەغپىرەت قىلغۇچىدۇر، مەرھەمەت قىلغۇچىدۇر
Japonca:
あなたがたの主が,審判の日までかれら(ユダヤの民)に対し,厳しい懲罰を負わせる者を,遣わされ,宣告された時を思え。本当に主は懲罰に迅速で,またかれは本当に寛容にして慈悲深くあられる。
Arapça (Ürdün):
«وإذ تأذَّن» أعلم «ربُّك ليبعثنَّ عليهم» أي اليهود «إلى يوم القيامة من يسومهم سوء العذاب» بالذل وأخذ الجزية، فبعث عليهم سليمان وبعده بختنصر فقتلهم وسباهم وضرب عليهم الجزية فكانوا يؤدونها إلى المجوس إلى أن بعث نبينا صلى الله عليه وسلم فضربها عليهم «إن ربك لسريع العقاب» لمن عصاه «وإنه لغفور» لأهل طاعته «رحيم» بهم.
Hintçe:
(ऐ रसूल वह वक्त याद दिलाओ) जब तुम्हारे परवरदिगार ने पुकार पुकार के (बनी ईसराइल से कह दिया था कि वह क़यामत तक उन पर ऐसे हाक़िम को मुसल्लत देखेगा जो उन्हें बुरी बुरी तकलीफें देता रहे क्योंकि) इसमें तो शक़ ही नहीं कि तुम्हारा परवरदिगार बहुत जल्द अज़ाब करने वाला है और इसमें भी शक़ नहीं कि वह बड़ा बख्शने वाला (मेहरबान) भी है
Tayca:
“และจงรำลึกขณะที่พระเจ้าของเจ้าได้แจ้งให้ทราบว่า แน่นอนพระองค์จะส่งมาให้มีอำนาจเหนือพวกเขาจนถึงวันกิยามะฮ์ ซึ่งผู่ที่จะบังคับขู่เข็ญพวกเขา ด้วยการทรมานอันร้ายแรงแท้จริงพระเจ้าของเจ้านั้น ทรงเป็นผู้รวดเร็วในการลงโทษและแท้จริงพระองค์นั้นคือผู้ทรงอภัยโทษ ผู้ทรงเอ็นดูเมตตา”
İbranice:
ואז הכריז ריבונך, 'כי עד יום תחיית-המתים ישלח עליהם אויבים שיציקו להם בייסורים קשים. אכן ריבונך מהיר בעונש, והוא אף סולח ורחום
Hırvatça:
I Gospodar tvoj obznani da će prepuštati nad njima vlast do Kijametskog dana nekom ko će ih na najgori način tlačiti. Gospodar tvoj, uistinu, brzo kažnjava, a On je, doista, i Onaj Koji oprašta grijehe i milostiv je.
Rumence:
Amintiţi-vă! Domnul tău a strigat că va trimite asupra lor pe cineva care-i va supune la cea mai rea osândă până în Ziua Învierii. Domnul tău este grabnic la pedeapsă, însă El este şi Iertător, Milostiv.
Transliteration:
Waith taaththana rabbuka layabAAathanna AAalayhim ila yawmi alqiyamati man yasoomuhum sooa alAAathabi inna rabbaka lasareeAAu alAAiqabi wainnahu laghafoorun raheemun
Türkçe:
Rabbin, kıyamet gününe kadar, kendilerine azabın en kötüsünü yapacak kimseleri üzerlerine göndereceğini bildirmişti. Senin Rabbin cezayı vermede çok süratli davranır; ama çok affedici, çok merhametlidir de.
Sahih International:
And [mention] when your Lord declared that He would surely [continue to] send upon them until the Day of Resurrection those who would afflict them with the worst torment. Indeed, your Lord is swift in penalty; but indeed, He is Forgiving and Merciful.
İngilizce:
Behold! thy Lord did declare that He would send against them, to the Day of Judgment, those who would afflict them with grievous penalty. Thy Lord is quick in retribution, but He is also Oft-forgiving, Most Merciful.
Azerbaycanca:
(Ey Rəsulum!) O zaman Rəbbin onlara (yəhudilərə) qiyamət gününədək şiddətli əzab verəcək kimsələr göndərəcəyini xəbər vermişdi. Həqiqətən, Rəbbin (günahkarlara) tezliklə əzab verəndir. Sözsüz ki, O, həm də (tövbəkarları) bağışlayandır, rəhm edəndir!
Süleyman Ateş:
Rabbin, "Elbette ta kıyamet gününe kadar onlara azabın en kötüsünü yapacak kimseler gönderecektir!" diye ilan etmişti. Doğrusu, Rabbin çabuk ceza verendir ve O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Diyanet Vakfı:
Rabbin, elbette kıyamet gününe kadar onlara en kötü eziyeti yapacak kimseler göndereceğini ilan etti. Şüphesiz Rabbin cezayı çabuk verendir. Ve O çok bağışlayan, pek esirgeyendir.
Erhan Aktaş:
Hani Rabb’in; onların,(1) üzerine Kıyamet Günü’ne kadar kötü azâba uğratacak kimseleri mutlaka göndereceğini bildirmişti. Rabb’in çabuk ceza verendir. Kuşkusuz O, Çok Bağışlayıcı’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir.
Kral Fahd:
Rabbin, elbette kıyamet gününe kadar onlara en kötü eziyeti yapacak kimseler göndereceğini ilân etti, şüphesiz Rabbin cezayı çabuk verendir. Ve O çok bağışlayan, pek esirgeyendir.
Hasan Basri Çantay:
O vakit Rabbin (Habîbim) kıyaamet gününe kadar onların üzerine kendilerini en kötü azaba duçar edecek kimseler göndereceğini yeminle i´lâm (ve Hükm) etdi. Şübhe yok ki Rabbin cezayı çabuk verendir. Muhakkak ki O, çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir de.
Muhammed Esed:
Ve Rabbin, ta Kıyamet Gününe kadar, onların üzerine mutlaka kendilerini çetin bir azaba koşacak kimseler salacağını da bildirmişti: doğrusu, senin Rabbin ceza vermekte çabuktur, ama O aynı zamanda çok esirgeyen, gerçek bağışlayıcıdır.
Gültekin Onan:
İşte o zaman rabbin, onlara en kötü azabı yapacak kimse(leri) kıyamet gününe kadar üzerlerine mutlaka göndereceğini bildirdi. Kuşkusuz rabbin sonuçlandırması pek çabuk olandır ve gerçekten O, bağışlayandır, esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz:
O vakit (ey Rasûlüm), senin Rabbin yeminle şunu bildirdi: Muhakkak kıyamet gününe kadar, Yahudîler üzerine hep o kötü azâbı sürecek olan kimseyi gönderecektir. Gerçekten Rabbin cezayı çok çabuk verendir. Yine şüphe yok ki o, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Portekizce:
E de quando teu Senhor declarou que enviaria contra eles (os judeus) alguém que lhes infligiria o pior castigo, até aoDia da Ressurreição; em verdade, o teu Senhor é destro no castigo assim como é Indulgente, Misericordiosíssimo.
İsveççe:
Och [minns, Muhammad] att din Herre gav till känna att Han ända till Uppståndelsens dag skall sända mot dem [hämnare] som kommer att vålla dem svåra lidanden. Din Herre är helt visst snar att straffa - och helt visst är Han [också] ständigt förlåtande, barmhärtig.
Farsça:
و [یاد کن] هنگامی را که پروردگارت اعلام کرد که بی تردید تا روز قیامت کسانی را بر ضد یهودیان [متجاوز و سرکش] برانگیزد و مسلط کند که همواره عذابی سخت به آنان بچشاند؛ مسلماً پروردگارت زود کیفر و یقیناً [نسبت به تائبان] بسیار آمرزنده و مهربان است.
Kürtçe:
وە (ئەی موحەممەد ﷺ) بیربکەرەوە کاتێک پەروەردگارت ڕایگەیاند و دای بە گوێچکەیاندا سوێندبێ بێگومان دەینێرێت بۆیان تا ڕۆژی دوایی کەسانێ کە سزای توند و بەدیان پێ بچێژێت بەڕاستی پەروەردگارت تۆڵەی خێرایە بەڕاستی لێ خۆش بوو و میھرەبانیشە
Özbekçe:
Роббинг, албатта, уларнинг устларига қиёмат кунигача уларга ёмон азобни тоттирадиганларни юборишни эълон қилганини эсла! Албатта, Роббинг иқоби тез зотдир ва, албатта, У мағфиратли ва раҳмли Зотдир.
Malayca:
Dan (ingatlah wahai Muhammad) ketika Tuhanmu memberitahu: Bahawa sesungguhnya Ia akan menghantarkan kepada kaum Yahudi itu, (terus menerus) hingga hari kiamat, kaum-kaum yang akan menimpakan mereka dengan azab sengsara yang seburuk-buruknya (disebabkan kejahatan dan kekufuran mereka). Sesungguhnya Tuhanmu amat cepat azab seksaNya, dan sesungguhnya Dia juga Maha Pengampun, lagi Maha Mengasihani.
Arnavutça:
(Kujtoje) kur Zoti yt ka paralajmëruar se do të dërgojë tek ata dikend, i cili do t’i mundojë, në mënyrën më të keqe, deri në Ditën e Kijametit. Me të vërtetë, Zoti yt dënon shpejt, por Ai, është edhe falës e mëshirues.
Bulgarca:
Твоят Господ прогласи, че непременно ще изпраща срещу тях до Деня на възкресението някои, които ще им причиняват най-суровото мъчение. Твоят Господ е бърз в наказанието. Той е опрощаващ, милосърден.
Sırpça:
И Господар твој обзнани да ће да препусти власт над њима до Судњег дана неком ко ће да их тлачи тешком казном. Твој Господар, уистину, брзо кажњава, а Он је, заиста, и Онај Који опрашта грехе и милостив је.
Çekçe:
A prohlásil tehdy Pán tvůj, že proti nim vyšle ty, kdož utiskovat je budou mukami nejhoršími až do dne zmrtvýchvstání. A Pán tvůj je věru rychlý v trestání a věru On je i odpouštějící, slitovný.
Urduca:
اور یاد کرو جبکہ تمہارے رب نے اعلان کر دیا کہ "وہ قیامت تک برابر ایسے لوگ بنی اسرائیل پر مسلط کرتا رہے گا جو ان کو بدترین عذاب دیں گے،" یقیناً تمہارا رب سزا دینے میں تیز دست ہے اور یقیناً وہ در گزر اور رحم سے بھی کام لینے والا ہے
Tacikçe:
Ва Парвардигори ту эълом кард, ки касеро бар онон бифиристад, ки то ба рӯзи қиёмат ба азобе ногувор азобашон гардонад. Албатта Парвардигори ту зуд уқубат мекунад ва низ омурзандаву меҳрубон аст!
Tatarca:
Янә хәтерләгез, Раббыгыз әйтте: "Ягъкуб балалары өстенә кыямәт көненә чаклы каты ґәзаб кылучыны, әлбәттә, җибәрербез, тәхкыйк Раббың тиз үч алучы вә тәүбә итүчегә рәхимле вә ярлыкаучы".
Endonezyaca:
Dan (ingatlah), ketika Tuhanmu memberitahukan, bahwa sesungguhnya Dia akan mengirim kepada mereka (orang-orang Yahudi) sampai hari kiamat orang-orang yang akan menimpakan kepada mereka azab yang seburuk-buruknya. Sesungguhnya Tuhanmu amat cepat siksa-Nya, dan sesungguhnya Dia adalah Maha Pengampun lagi Maha Penyayang.
Amharca:
ጌታህም እስከ ትንሣኤ ቀን ክፉ ቅጣትን የሚያቀምሳቸውን ሰው በነሱ ላይ በእርግጥ የሚልክ መኾኑን ባስታወቀ ጊዜ (አስታውሳቸው)፡፡ ጌታህ በእርግጥ ቅጣተ ፈጣን ነው፡፡ እርሱም በእርግጥ እጅግ መሓሪ አዛኝ ነው፡፡
Tamilce:
(நபியே!) இன்னும் கொடிய தண்டனையால் அவர்களை துன்புறுத்துபவர்களை அவர்கள் மீது மறுமை நாள் வரை நிச்சயமாக அவன் அனுப்புவான் என்று உம் இறைவன் அறிவித்த சமயத்தை நினைவு கூர்வீராக. நிச்சயமாக உம் இறைவன் தண்டிப்பதில் மிகத் தீவிரமானவன். இன்னும், நிச்சயமாக அவன் மகா மன்னிப்பாளன், பெரும் கருணையாளன் ஆவான்.
Korece:
보라 부활의 날까지 그대 주님께서는 그들에게 가혹한 벌을 내릴 것이라 말씀이 있었던 것을 상기하라 주님은 벌을 내리심에 신속하면서도 관용과 은혜로 충만 하시니라
Vietnamca:
(Ngươi - hỡi Thiên Sứ hãy nhớ lại) khi Thượng Đế của Ngươi tuyên bố rằng Ngài chắc chắn sẽ phục sinh bọn họ vào Ngày Tận Thế, kẻ tội lỗi trong số họ sẽ bị trừng phạt nghiêm khắc. Quả thật, Thượng Đế của Ngươi rất nhanh chóng trong việc trừng phạt, song Ngài là Đấng Tha Thứ, Đấng Khoan Dung.
Ayet Linkleri: