Arapça:
ذَٰلِكَ نَتْلُوهُ عَلَيْكَ مِنَ الْآيَاتِ وَالذِّكْرِ الْحَكِيمِ
Çeviriyazı:
ẕâlike netlûhü `aleyke mine-l'âyâti veẕẕikri-lḥakîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte bu sana okuduğumuz, âyetlerden ve hikmetli Kur'ân'dandır.
Diyanet İşleri:
Sana okuduğumuz bunlar, ayetlerden ve hikmet dolu Kuran'dandır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bunları, sana ayetlerimizden ve doğrulukla hükmeden Kur'an'dan okuyoruz.
Şaban Piriş:
Sana okuduğumuz bunlar, ayetlerden ve hikmet dolu Kur'an'dandır.
Edip Yüksel:
Sana bu okuduklarımız, ayetlerden ve hikmetli mesajdandır.
Ali Bulaç:
Bunları Biz sana ayetlerden ve hikmetli zikirden (Kur'an'dan) okuyoruz.
Suat Yıldırım:
Ey Resulüm! işte bunlar, bu vak'alar, sana bildirdiğimiz âyetlerden ve hikmet dolu Kur’ân’dandır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Bunu sana âyetlerden ve zikr-i hakîmden tilâvet ediyoruz.
Yaşar Nuri Öztürk:
İşte bu sana ayetlerden ve hikmetlerle dolu Zikir'den okuduğumuzdur.
Bekir Sadak:
suphesiz bu anlatilanlar gercek olaylardir. Allah´tan baska tanri yoktur. Dogrusu Allah gucludur, Hakim´dir.
İbni Kesir:
İşte bunları
Adem Uğur:
(Resûlüm!) Bu söylenenleri biz sana âyetlerden ve hikmet dolu Kur´an´dan okuyoruz.
İskender Ali Mihr:
Bu sana tilavet ettiklerimiz (anlattıklarımız), ayetlerden ve Hakîm olan (hüküm ve hikmet içeren) Zikir´dendir.
Celal Yıldırım:
İşte bu, sana okuduğumuz âyetlerden ve hikmet dolu Kur´ân´dan (indirdiklerimiz)dır.
Tefhim ul Kuran:
Bunları biz sana ayetlerden ve hikmetli zikr´den (Kur´an´dan) okuyoruz.
Fransızca:
Voilà ce que Nous te récitons des versets et de la révélation précise .
İspanyolca:
Esto te recitamos de las aleyas y de la sabia Amonestación.
İtalyanca:
Ecco quello che ti recitiamo dei segni e del Saggio Ricordo.
Almanca:
Dies tragen WIR dir vor aus den Ayat und aus der weisen Ermahnung.
Çince:
这是我对你宣读的迹象,和睿智的教训。
Hollandaca:
Deze teekens en wijze waarschuwingen maken wij u bekend.
Rusça:
Это и есть то, что Мы читаем тебе из аятов и мудрого Напоминания.
Somalice:
kaasaan ku akhriyeynaa korkaaga oo aayaad ah iyo xus (Quraan) xigmo leh.
Swahilice:
Haya tunayo kusomea ni katika Aya na Ukumbusho wenye hikima.
Uygurca:
(ئى مۇھەممەد!) بۇ بولسا ساڭا بىز ئوقۇپ بېرىۋاتقان ئايەتلەردۇر ۋە ھېكمەتلىك قۇرئاندۇر
Japonca:
「これはわれがあなたに読み聞かせる印であり,また英知に満ちた教訓である。」
Arapça (Ürdün):
«ذلك» المذكور من أمر عيسى «نتلوه» نقصه «عليك» يا محمد «من الآيات» حال من الهاء في نتلوه وعامله ما في ذلك من معنى الإشارة «والذكر الحكيم» المحكم أي القرآن.
Hintçe:
(ऐ रसूल) ये जो हम तुम्हारे सामने बयान कर रहे हैं कुदरते ख़ुदा की निशानियॉ और हिकमत से भरे हुये तज़किरे हैं
Tayca:
ดังกล่าวนั้นแหละ เราอ่านมันให้เจ้าฟัง อันได้แก่โองการต่าง ๆ และคำเตือนรำลึกที่รัดกุมชัดเจน
İbranice:
מה שאנחנו קוראים לך הוא מן האותות (משפטי הקוראן) והזכר החכם
Hırvatça:
Ovo što ti kazujemo jesu ajeti i Opomena usavršena.
Rumence:
Noi îţi recităm din versetele Sale şi dintr-o Istorie înţeleaptă.
Transliteration:
Thalika natloohu AAalayka mina alayati waalththikri alhakeemi
Türkçe:
İşte bu sana ayetlerden ve hikmetlerle dolu Zikir'den okuduğumuzdur.
Sahih International:
This is what We recite to you, [O Muhammad], of [Our] verses and the precise [and wise] message.
İngilizce:
This is what we rehearse unto thee of the Signs and the Message of Wisdom.
Azerbaycanca:
(Ya Rəsulum!) Bunları ayələrdən və himətlə dolu olan zikrdən (Qur’andan Cəbrail vasitəsilə) sənə söyləyirik.
Süleyman Ateş:
İşte bu sana okuduğumuz, o ayetlerden ve o hikmetli Zikir(Kitap)dandır.
Diyanet Vakfı:
(Resulüm!) Bu söylenenleri biz sana ayetlerden ve hikmet dolu Kur'an'dan okuyoruz.
Erhan Aktaş:
Bu sana anlattıklarımız, âyetlerden ve hakîm(1) olan Zikir’dendir.(2)
Kral Fahd:
(Rasûlüm!) Sana zikrettiğimiz bütün bu haberler âyetlerden ve Kur'ân-ı Hakîm'dendir.
Hasan Basri Çantay:
(Bu hükümler, bu vak´alar yok mu?) biz bunları sana âyetlerden, hikmet dolu Kur´andan okuyoruz.
Muhammed Esed:
Bu bildirdiklerimiz, sana ilettiğimiz mesajlardan ve hikmet yüklü haberlerdendir.
Gültekin Onan:
Bunları biz sana ayetlerden ve hikmetli zikirden (Kuran´dan) okuyoruz.
Ali Fikri Yavuz:
Geçmiş peygamberlere âit bu hükümleri âyetlerden ve hikmet dolu Kur’an’dan Cebrâil vasıtasıyla biz sana okuyoruz.
Portekizce:
Estes são os versículos que te ditamos, acompanhados de prudente Mensagem.
İsveççe:
DETTA SOM Vi framför till dig [Muhammad] är en del av [Våra] budskap och den visa Påminnelsen.
Farsça:
این داستان هایی که بر تو می خوانیم از آیات [الهی] و پندهای حکیمانه است.
Kürtçe:
ئەم بەسەرھاتانەی کە ئەیان خوێنینەوە بەسەرتدا (ئەی موحەممەد ﷺ) لە ئایەت وبەڵگە ونیشانەکان و قورئانی پڕ لە حیکمەتن
Özbekçe:
Бу сенга тиловат қилиб бераётганимиз оятлар ва ҳаким эслатмадандир.
Malayca:
Demikianlah (perihal Nabi Isa), yang Kami membacakannya kepadamu (wahai Muhammad, adalah ia) sebahagian dari hujah-hujah keterangan (yang membuktikan kebenarannya), dan dari Al-Quran yang penuh dengan hikmat-hikmat - (pengetahuan yang tepat, lagi sentiasa terpelihara).
Arnavutça:
Këto që po t’i tregojmë ty (o Muhammed!) janë ajete dhe këshilla të larta (Kur’ani).
Bulgarca:
Това ти го четем [о, Мухаммад] от знаменията и от Мъдрото напомняне.
Sırpça:
Ово што ти казујемо јесу докази и Опомена усавршена.
Çekçe:
A přednášíme ti toto ze znamení a z moudrého připomenutí.
Urduca:
یہ آیات اور حکمت سے لبریز تذکرے ہیں جو ہم تمہیں سنا رہے ہیں
Tacikçe:
Инҳо, ки бар ту мехонем, аз оёт ва паидҳои ҳикматомез аст.
Tatarca:
Ий Мухәммәд г-м, Без сиңа укыган кыйссалар синең пәйгамбәрлегеңә ишарат итүче дәлилләр. Вә Без вәхий кылган сүзләр, барча хикмәтләрне зекер итүче Коръән көримдер.
Endonezyaca:
Demikianlah (kisah Isa), Kami membacakannya kepada kamu sebagian dari bukti-bukti (kerasulannya) dan (membacakan) Al Quran yang penuh hikmah.
Amharca:
ይህ ከተዓምራቶችና ጥበብን ከያዘው ተግሳጽ ሲኾን በአንተ ላይ እናነበዋለን፡፡
Tamilce:
(நபியே!) நாம் உமக்கு ஓதிக் காண்பித்த (ஈஸாவைப் பற்றிய உண்மையான சரித்திரங்களாகிய) அவை (அனைத்தும் உமது நபித்துவத்தின்) அத்தாட்சிகளிலிருந்தும் ஞானமிகுந்த (குர்ஆன் என்னும்) அறிவுரையிலிருந்தும் உள்ளவை ஆகும்.
Korece:
이것이 하나님이 그대에게 계시한 말씀이며 지혜요 복음이라
Vietnamca:
Đó là những lời mặc khải mà TA (Allah) đọc cho Ngươi nghe (hỡi Thiên Sứ Muhammad) và cũng là sự nhắc nhở khôn ngoan (cho Ngươi và những ai theo Ngươi).
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: