Sûredeki Ayet No:
Kur'an'daki Ayet No:
Arapça
وَذَرْنِي وَالْمُكَذِّبِينَ أُولِي النَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا
İngilizce Transliteration:
Watharnee waalmukaththibeena olee alnnaAAmati wamahhilhum qaleelan
İngilizce
And leave Me (alone to deal with) those in possession of the good things of life, who (yet) deny the Truth; and bear with them for a little while.
Diyanet İşleri:
Varlık sahibi olup da seni yalanlayanları Bana bırak; onlara az bir mehil ver.
Kral Fahd:
Nimet içinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
Şaban Piriş:
Varlıklı olup da yalanlayanı bana bırak Onlara biraz süre tanı.
Rusça:
Оставь Меня с обвиняющими во лжи, которые пользуются мирскими благами, и предоставь им небольшую отсрочку.
Fransızca:
Et laisse-moi avec ceux qui crient au mensonge et qui vivent dans l'aisance; et accorde-leur un court répit :