Sûredeki Ayet No:
Kur'an'daki Ayet No:
Arapça
مَا كَانَ لِلنَّبِيِّ وَالَّذِينَ آمَنُوا أَن يَسْتَغْفِرُوا لِلْمُشْرِكِينَ وَلَوْ كَانُوا أُولِي قُرْبَىٰ مِن بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمْ أَنَّهُمْ أَصْحَابُ الْجَحِيمِ
Turkish Transliteration:
Ma kana lilnnabiyyi waallatheena amanoo an yastaghfiroo lilmushrikeena walaw kanoo olee qurba min baAAdi ma tabayyana lahum annahum ashabu aljaheemi
İbranice:
אל לנביא ולאלה אשר האמינו לבקש סליחה עבור המשתפים (עבודה זרה,) אפילו אם הם קרובי משפחה, לאחר שהתברר להם כי הם אנשי השאול
Kral Fahd:
Kendilerinin cehennem ehlinden oldukları iyice belli olduktan sonra, yakın akraba da olsalar, müşrikler için (Allah'tan) af ve mağfiret dilemek ne Peygamber için, ne de mü'minler için yapılacak iş değildir.
Şaban Piriş:
Cehennemlik oldukları anlaşıldıktan (küfür üzere öldükten) sonra, akraba bile olsalar müşrikler için bağışlanma dilemek Peygambere ve iman edenlere yaraşmaz.
İngilizce
It is not fitting, for the Prophet and those who believe, that they should pray for forgiveness for Pagans, even though they be of kin, after it is clear to them that they are companions of the Fire.
Fransızca:
Il n'appartient pas au Prophète et aux croyants d'implorer le pardon en faveur des associateurs, fussent-ils des parents alors qu'il leur est apparu clairement que ce sont les gens de l'Enfer.